
Bırak Artık Kalbinden Gidenleri
Bırak Artık Gidenleri Şiiri
Haykırışlarda boğulmak,
Nefes alma trafiğinde cümleleri yutkunmak
Her sözünde çıkan nefes sesinle
Sözde duyuracağın sözlerin daha büyük bir iniltiyle karışması…
Duymayacağı varsa eğer insanın
Bağırsan da boş sussan da…
Görsen de boş görmezden gelsen de
Karar vermiştir artık Anlamayacağına
Kalbini kapatmıştır sana
Aklına hitap etsen ne?
Ancak sana senin dediğini söyler
Ama ne yapacağını bilmez
Bilemez…
İstemez çünkü kalbine indirmeyi
Kendini senden önceye almıştır
Doğrulardan önceye…
Artık onun için yeni bir sancı başlamaz yürekte
Yeni bir şey çıkaramaz gün yüzüne
Sana karşı kapatmıştır artık kapılarını
Manalarını düşürmüştür lisanların ötesine
Bakan odur ama gören değil
Dinleyen odur ama anlayan değil
Vardır ama seninle değildir
Artık yaşananlar ezberden ibaret
Manalara ulaşamaz
Duygularını hissedemez
Dün hasretinle yandığın insan
Bugün kalbine giremez
Bir beden vardır karşında
Sen halen dün kalbini kıpırdatan kişi sanarsın ama
Öyle değildir…
O artık kaybetmiştir sana dair oluşturduğu hisleri
Ve belki de karakterini
Değişimin içinde yeni bir ben olmuştur ama
Sen dayatırsın aynı olduğuna inanmaya
Yavaştan yürümüştür sen nereye gidiyorsan tam tersi olan yola
Kaybolmaya adım adım yaklaşmıştır
Lakin sen aldatılan bir kalple, direnmişsindir anlamamaya
Bu yüzden kanatan kelimeler, parçalayan susmalar
Bu yüzdendir senin kendine düşüren karmaşalar
Görünürde bazen bir şey yoktur
Duyamazsın da ayrılığın seslerini
Ama anlamazsın şunu bir türlü
Yalnızlaşmak, gürültü çıkarmaz, görünmez
Sessiz sedasız gizlenir içine…
Gidenler çoktan gitmiştir
Sense kalabalıkların içinde yalnız kalmış yüreğinle
Elindeki oyuncaklarla oynarsın
Bir gerçeğin üstünü yalanlarınla örter
Varlığını anlamsız kılarsın
Vazgeçmekten direnmenin cezasını
Kendine ayrı düşmekle ödersin…
Bırak artık kalbinden gidenleri tutma daha yanında
Sana beden lazım değil
Saracak bir çift kol herkeste var
Konuşacak dudaklar da
Asıl mesele yüreğiyle saracak olan Seni
Zorlama, kabullen ve bırak artık yüreğinden gidenleri…
İçinizde kaybolanları ve sizi kalbinizden silenleri hayatınızda tutmak için uğraşmayın, hayırlısı deyin ve yolunuza bakın…
Eğer bir kadın,
Zamanla susmayı öğrendim” diyor ise,
”Zaman”la çok konuşmuştur,
”Zaman”la çok beklemiştir,
”Zaman”la çok özlemiştir,
Hatta ”zaman”la oturup, çay bile içmiştir.
Bu yüzden;
Zaman ve kadın kavramlarını aynı cümlede kullanmayın.
Çünkü zaman kaybedersiniz, zamanla kaybedersiniz…
”Zaman her şeyin ilacı” mı diyorsunuz, eczaneye bir sorun derim.
Akrebi yelkovanı katmayın bu işe…!
Eren Kazım Yıldırım