Duruma Göre Kimlik Seçimi

Duruma Göre Kimlik Seçimi post thumbnail image

Duruma Göre Kimlik Seçimi

Hayatı tek düze yaşamamız gerekir mi, bazen Ayşe bazen Fatma bazen Harun bazen Musa olamaz mıyız? İlla kendimize biçtiğimiz profilde mi kalmalıyız, dersiniz.

Kişilik oluşumu için, birçok etken vardır. Bunları sayarsak, fıtrat, mizaç, çevre, huylar, alışkanlıklar, ilgilerimiz, bakış açımız, öğrendiklerimiz vs. olur. Bakacak olursak bunlardan fıtrat ve mizaç dışındakiler dışarıdan etkilenmeyle olan kısımdır. Çevreden aldığımız bilgiler, kendi içimizde yorumlamayla bakış açısı ediniriz. Ve oluşturduğumuz açık ya da gizli düşüncelerle de karakterimizi belirleriz. Hepimiz az çok birbirimize benzeriz. Çünkü hepimiz insanız ve kul olmak için yaratıldık, aynı dünyayı paylaşıyoruz. Etkilenmememiz veya çok farklı olmamız mümkün değildir.

Farklı olmak güzel bir şey midir, ya da aynı olmak kötü müdür diye bakarsak. Kötü bir farklılık güzel olabilir mi, ya da iyi ve faydalı bir aynılık kötü müdür? İşte bakış açımızı buna göre belirlemeliyiz. Çoğunluğa uymak ya da herkesten farklı olmak, özel gruplaşma çabası içinde olmak bizlerin amacı olmamalıdır. Bizlerin amacı faydalı ve doğru bir hayatı yaşayacak vasfı kazanmak olmaktır. Bunu da farklı olmak çabasıyla değil, insan olarak yaratılmaya uygun olmak, kul olabilmek olarak bakmalıyız.

Şimdi ilk cümlemize gelirsek, hayatı tek düze bir karakterle yaşamak gerekir mi, ya da bu mümkün müdür? Mesela kendimizi ele alalım, 10 yaşındayken nasıl bakardık hayata 20 ya da 30 ve daha sonrası nasıl bakar olduk. Aslında bu kadar aralığa bile gerek yoktur. Geçen seneyle birebir aynı olduğumuzu düşünüyor muyuz, yoksa her gördüğümüz, her öğrendiğimiz, her yaşadığımızla hayatımıza bir şeyler katıp çıkarttık mı?

Duruma Göre Kimlik Seçimi

Duruma Göre Kimlik Seçimi

Değişim normal bir durumdur, bunu kötü bir şey gibi algılamamalıyız. Önemli olanın değişim değil, değişimin yönü olduğunu bilmeliyiz. Ve her geçen gün de, kimliğimiz değiştikçe, daha doğru bakış açısı kazanmış olmalıyız. Ve aynı gün içinde bile sabit kalmamız gerekmez. Zaten hepimizin farklı personaları (yüzleri) vardır. İş yerinde iş adamı, iş kadını kimliğimiz, ailede anne baba kimliğimiz, eşimize karşı başka, arkadaşımıza, komşumuza karşı ise başka başka kimlikler geliştiririz. Farklı kimliklerde olmak ikiyüzlülük gibi düşünülsün istemem. Burada değinmek istediğim, her şeyin yeri farklıdır, bu yüzden bizler de farklılıklara göre uygun tavırlar takınırız. Eşimizin annesi olmaya çalışmayız mesela, çünkü eşe eş olmak uygun olur. Arkadaşımıza ablalık ya da abilik yapmaya da kalkmayız genel olarak, bu örnekleri çoğaltabiliriz. Her kişiye uygun bir kimlik belirlediğimiz gibi, her mekâna ve her zamana göre de bu kimliklerimiz değişir.

Değişen durumlara göre vereceğimiz tepkilerde eğer doğru bakış açısı geliştirirsek ve karakterimizi oturtabilir, nerde nasıl davranmamız gerektiğini kestirebilirsek bazen Musa olmakta, bazen İsa olmakta ya da bazen İbrahim olmakta sorun yoktur. Her duruma karşı uygun olan hali bulmalı ve o tavrı takınmalıyız. Kendimizi bir kalıba sokmamalıyız. Evet, bir babayızdır mesela. Rolümüz baba olmaktır, ama çocuğunuz bir gün eve geldiğinde hüznüyle, ona olan tavrımız her zamanki gibi mesafeli olmamalıdır. Çünkü o durumdaki olmanız gereken bir baba kavramı, yakın ve eğlenceli olması gerekebilir. Ya da çocuğumuz hakaret ettiğinde, yalan söylediğinde bir anne olarak o şefkat maskesini bir süreliğine saklayıp yaptığı yanlışı ona göstermek için ciddiyet maskesini giymeliyiz.

Hayatı iyi tanımalıyız, kendimizi iyi tanımalıyız, yakınlarımızı iyi tanımalıyız ve Hakikatleri çok iyi bilmeliyiz. Daha sonra da her Hakikati doğru yere koymalıyız.

Bir ev yaparken malzemelerimizi sadece ortaya dökmekle o ev yapılmayacaktır. Mutfağı yaparken farklı kullanacağız ortamı ve eşyaları, balkonu yaparken başka. İnsanlara karşı böyle olmalı, her şeyin yerini doğru belirlemeli ve ona göre bir kimlik belirlemeliyiz.

Bu değişiklik bizleri dengesiz yapmaz. Benimser ve yerli yerinde kullanabilirsek asıl doğru kimliğimizi o zaman elde ederiz. Ve bu kimliğimizin yeni adı Hakikate uyum olur.  Ve yine doğru kimlikleri yerinde kullanırsak, her şey daha anlaşılır ve güzel olacaktır.  Dünyayla daha uyumlu bir yaşam sürdüreceğiz.

Yazar: Derya TURKAY

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar