Gel Giydir Ömrünü Ömrüme Şiiri
Bir bakmışsın aşk avucunda bir gül gibi kokuyor
Toplamışsın bahçeleri
Ve yine
Bir bakmışsın yârin orda gülümsüyor
Ah sevdiğim sen ne güzel de bakıyorsun öyle
Hayran kaldım gözlerine
O tatlı sözlerine…
Canım olduğun günden beri
Bir ahenk sarmış kalbimi
Oyuncak bebekler gibi tatlı bir duruş
Baştan aşağı bezenmiş gökkuşağı renklerine
Bak hadi bana..
Bak da gör üzerime serpilen renklerin çılgın ahengini
Dans ediyorum ben aşkınla baharlar gibi
Kuşların ötüşü duyuluyor kulaklarımda
Öylece bir mutluluk sarıyor beni
İyi ki gelmişsin gönlüme…
Hayat kıskansın şimdi beni
Tüm dünya çekemesin sevgimizi
Kavuşalım hadi birbirimize
Giydir bana rüyamdaki gelinliğimi
Hani ısıtmıştın ya sözlerinle kalbimi
Şimdi de sıra kollarının görevi
Beraber olsunlar da ulaşsınlar sevgiline
Ömrümüzü birleştirsinler aynı yastık üzerinde
Hadi gel ve gir gönlüme bir kez daha
Ve ben teslim edeyim ömrümü sana…
Mutluluklar serpiştir yuvamıza
İki bebeğimiz olsun Seninle
Hani demiştin ya annesi gibi bir kızımız olsun diye
Bir kez daha huzur vermiştin bu sözünle kalbime
Ben de diyorum ki…
Sevgimizi canlı tutacak bir de oğlumuz olsun
O da babası gibi tatlı dilli
Gönlü geniş
Merhamet dolu olsun herkese
Bana olan sevginle tutunuyorum hayata
Gel benim yaşama sebebim ol yine
Ömrünü giydir ömrüme…
Beni senle bir bütün eyle
Ne sen kalsın ne ben ortada
Biz olalım ve öyle kalalım sözlüklerde
yazan: imtihan
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevgini
Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni…
Ümit Yaşar Oğuzcan Sevi şiiri
Neydi aşk?
Bir buse kondurmak mıydı Sevgilinin yanağına?
Yoksa dolaşmak mıydı el ele umarsızcasına?
Sahi: Neydi aşk?
Gece sabahlara kadar O’nu düşünüp,
Gündüz düşte görmek miydi aşk?
Her yol O’na mı varırdı,
Her kalem O’nu çizer, O’nu mu yazardı?
Her şiir O’na yazılır,
Her mısra O’nu mu anlatırdı?
En güzel O mu oluyordu her defasında?
Unuttum… Sahi, neydi aşk?
Bakamamak mıydı gözlerine,
Yoksa kaybolmak mıydı Sevgilinin gözlerinde?
‘O’ derken dahi hızlı çarpması mıydı kalbin?
Yoksa görünce O’nu, titremek miydi bedenin?
Can vermek miydi uğruna,
Yoksa canını sevmek miydi Sevgilinin göz akına?
Hatırlat ne olur… Unuttum… Neydi aşk?
Sevilen uğruna terk etmek miydi vatanı,
Yüzmeyi bilmeden suya girmek miydi?
Sol taraftan uyuyamamak mıydı,
Gece gündüz ismini sayıklamak mıydı?
Ben miydim; yoksa sen miydin aşk?
Aşk kimdi, aşk neydi?
Unuttum neydi aşk?
Kendini şiire vurmak mıydı,
Her şarkıda ağlamak mıydı?
Kalpten kalbe yol bulmak mıydı,
Gönül yarasına derman aramak mıydı,
Derde salana ulaşmak mıydı aşk?
Neye benzer, hangi renge çalardı?
Beyaz mı giyinirdi, yoksa kapkara,
Suya mı benzerdi, ateşe mi yoksa?
Yutar mıydı insanı, sever mi âşıksa?
Unuttum… Sahi, neydi aşk?
Adem Kalaç Neydi Aşk Şiiri