Geri Dönülmeyen Bir Yol
Günler ne de çabuk geçiyor… Zaman durmak bilmiyor…
Bir karanlık gecenin pususu, Bir güneş ışığının ısısı…
Göz açıp kapayıncaya kadar sürüyor sancısı…
Ve her gün yeniden başlıyor özlemler
Tıpkı her gün uyandığımızda yeni bir hayata adım atmamız gibi…
Her gece uyuyunca unutuyor, her uyandığımızda yeniden yaşıyoruz acılarımızı
Her gün bir hatırlatanımız olmasaydı belki Daha farklı olacaktı hallerimiz…
Israrla tıklatılıyor aklımızın pencereleri
Uyan, uyan var mı içerde biri diye haykırıyorlar
Sabahı taşlıyorlar resmen içimizde
Uyan, telaşlan hadi fazla rahatsın bu bir anlık dünya için…
Sersefil olmak istemiyorsan eğer bırak o rahat başını koyduğunu yastığı
Bırak içinde yayıldığın yatağını
Ve bırak göğsüne dayandığın yâri orada…
Geçecek, bitecek ama geri dönülmeyecek bir yoldasın…
yazan: imtihan
Gönül gönüle değince,
Yol mu dayanır hey dost yol mu dayanır…
Omuz omuza verince,
Yol mu dayanır hey dost yol mu dayanır…
Dönüp hakka yürüyünce,
Yol mu dayanır hey dost yol mu dayanır.
Neylersin ölüm herkesin başında
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak
Taht misali o musalla taşında.
– Cahit Sıtkı Tarancı –