Günaha Alışmak ve Günahı Yaymak
Boşuna dememişler körle yatan şaşı kalkar Kır atın yanında duran, ya huyundan ya suyundan…
Bir de bu konuyu içine alan hadise bakarsak; Kişi arkadaşının dini üzeredir. Bu yüzden kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin buyurur Peygamberimiz.
İnsanlar hatasız ve günahsız değillerdir. Lakin bu bizlerin günah konusunda rahat olacağımız manasını taşımaz. İnsan nasıl ki günaha yatkınsa, bir o kadar iyiliğe ve temizlenmeye yani Tevbe etmeye de yakındır.
Günah, çok çabuk yayılan bir yangın gibidir. Bir köşeden biri tutuşturur ve diğer tedbirsiz olan her kesime ulaşır.
Günah işleyen insanları düşünelim. Bunları çekinmeden ulu orta işledikçe, bizlerin de bu günahlara olan tutumlarımız değişmektedir. Evet, belki o günahı işlemeyiz hemen ama artık sıradanlaşır. Öncelikle, duygularımızı ele geçirir. Sonra düşüncelerimizi ve daha sonra da davranışlarımızı…
Günahında ısrarcı bir arkadaşımız olsun…
Mesela bu arkadaşımız içki içsin sürekli yahut kadınlara baksın ya da dedikodu sürekli yapsın. İlk zamanlar bu davranışları bizleri rahatsız eder. Çünkü yanlıştır, günahtır, haramdır. Bizler de zamanla bunlara şahitlik ederiz ve bir bakmışız aynı şeyleri bizler de yapıyoruz. Bazen aynısını yapmayız ama alışırız günahta ısrarcı birinin günahına şahit ola ola artık normal gelir.
Günahın yayılmasını ne yazık ki en hızlı hale getiren global teknolojiler ve haberleşme ağları. Televizyonlar başta olmak üzere, sosyal medya hesapları, sohbet siteleri ve birçok yayın bunun başını çekmekte. Bizler de bu ortamlarda sıkça bulunuyoruz.
Günahın ve günahkârlığın şöyle bir yanı var. Ne yazık ki, şeytan yapılan günahların çoğalması için, insanlara aptalca bir cesaret verir. Ve aykırılıklarla, sözde özgürlüklerle bu durumun savunucusu haline getirtir. Keza haberleri, medyadaki başlıkları ve o ahmak dizi-filmleri görüyoruz. Hepsinde, zina, aldatma, yalan, tuzaklar, eşcinsellik, çıplaklık, alkol, kumar ve sayamayacağımız kadar günahı bizlere önce alıştırıyor, sonra da teşvik ediyorlar.
Bir Tanrı inancına sahip insanların bu hali nasıl bu kadar rahat kabul edebildikleri gerçekten tuhaf geliyor. Lakin ayet aklıma düşüyor yine ve yeniden… İnsan çok cahildir!
Evet, bu kadar çabuk yayılmasının en büyük sebebi cehalet. İnsanlar sürekli eğitim kademelerinde hiçbir dönem olmadığı kadar eğitim alıyor. Lakin ortaya her defasında daha, daha büyük bir cehalet sürüsü çıkıyor.
Belki de en büyük sorunlardan biri, şeytan haram işletecek olan kişileri önce ortaya salıyor herkesi alıştırsın diye ya da haberlerini ulaştırıyor. Bak o da yapıyor, bu da şu da… Sonra sana şöyle vesvese veriyor aman artık dünya böyle olmuş. Sen de abartma, sen de sakınma bir şey olmaz, diye sayıyor. Sonra günaha meyl edip de alışınca, aman diyor herkes yanacak zaten ben yansam ne sanki… Yanmak basitmiş gibi…
Cehennem ki…
Dünya ateşinden kat be kat daha yakıcı, dünyada bile elimiz azıcık yansa feryat figana düşüyoruz. Nefs mi kalıyor o an yemek yemek ki en çok yaptığımız şeydir o bile aklımızdan dahi geçmiyor sadece acımıza odaklanıyoruz. Ama ne yazık ki o acı geçince düşünmeden cahilce yaşamaya devam ediyoruz.
Şuan musibetler gelince ah ediyoruz ama biraz düzeldi mi her şey ayette dediği gibi sanki o yalvaran yakaran biz değilmişiz gibi gerisin geriye dönüyor dünyaya kapılıyoruz… Umursamaz, vurdumduymaz hallerle kötü bir sona doğru yol alıyoruz. Dünya öyle bir hal almış ki, aldatmak, adam öldürmek, zina, çıplaklık, her türlü pis ve haram şey yayıldıkça yayılıyor. Ve biz sadece öylece izliyoruz. Duyarsızca ve ahmakça her gün değerlerimize, inançlarımıza ve insanlığa indirilen darbeleri keyifle seyrediyoruz. Ne diyelim… Allah affetsin bizleri, gerçekten Rabb’im söylediği gibi cahil, nankör ve zalimiz…
En yakın zamanda uyanıp kendimize geliriz İnşaAllah.
Rabb’im kalplerimizi ve Ona bağlı olan tüm uzuvlarımızı günahlardan korusun…
İslami Köşe Yazıları
Televizyonun Hayatımıza Etkileri
Corona Virüs ve Salgın Hastalıkların Yayılma Sebebi