İki Derviş Hikayesi

İki Derviş Hikayesi post thumbnail image

Dinde haram helal ölçüsünü kurmak

İki Derviş Hikayesi

İki seyyah derviş bir şehirden başka şehire gidiyorlarmış. Derken yollarının önüne taşkın bir dere çıkmış. Tam suyu geçecekken az ötede korkudan tir-tir titreyen bir kadın görmüşler. Dervişlerden biri kadına yardım için koşmuş. Kadını sırtına alıp karşıya geçirmiş. Böylece yola revan olmuşlar fakat diğer dervişin yüzünden düşen bin parça ağzını da bıçak açmıyor.

Dayanamamış ve kadına yardım eden dervişe:

-Ne diye yardim ettin ona, dokundun ona. Seni ayartıp yoldan çıkarabilirdi… Neden, neden yaptın bunu? demiş.

Dervişi , Sabırla dinleyen kadına yardim eden derviş ise, tebessüm ederek şunları demiş:

-İyi de dostum ben o kadını derenin karşısına geçirip, Orada bıraktım. Sen ne demeye hala sırtında taşırsın…

Belki de asıl yük bu Zanlarla dolu zihinler… Bunca ağırlık altında ezili verir…

Sohbet Yazarı: Zer (cvz)

İnsan çoğu zaman kendi zaaflarını karşıdakini kınamasıyla ortaya çıkarıyor. Neyi çok kınıyor, kızıyorsak aslında derinlerimizde onu barındırıyoruz. Bunun dışında insan bir olayda bir kaç imtihanla beraber karşılaşabilir. Misal burda yardım mı, kadına dokunmak mı hangisini öncelik yapmalıydı? Her zaman hayat siyah beyaz gibi net değildir, ara renkleri vardır. Burda insan düşünüp Allah rızası için ve hayırlı olan neyse onu aramalı. Eğer ki hayati bir mesele bir ihtiyaç varsa kadına dokunmam ben diyip, onu orda bırakamayız bu tarz inançlar var bazı bölgelerde. Kadın misal ölecek yani ama doktor erkek diye ben kadına dokunmam, diyor. İyide orda can derdi var zaten dokunma kısmı nefsi olmayacak ki… O can telaşında onu mu düşünecek insan. Bu yüzden insan iyi düşünmeli öncelikleri usulünce bulmalı…

Elbette başka seçenekler varsa, helal ve doğru olanı öncelik yapmalıyız. Lakin yapılması gerekiyorsa bir iş, ve yapılmadığı takdirde sorun çıkaracaksa, daha büyük sorunlara sebep olacaksa, öncelik onu yapmaktır. Ki Allah bile zaten bizler bu usulü ayetlerinde göstermiştir. Misal ayette şöyle geçer:

Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir… Bakara Suresi 173. ayette Allah haram kıldığı hayvanları belirtiyor ve sonuna şöyle bir ibare koyuyor… Eğer ki mecbursanız, ölüme, büyük yoksulluğa, büyük felaketlere, hastalıklara vs sebep olursa, işte o zaman size o işten kurtulana kadar buna izin var diyor. Tabiki şunu da belirtiyor. Ben Sizlere merhamet ediyorum ve bu izni veriyorum lakin bunu da istismar etmeyin. Şeytan sizi kandırmasın….

Evet, İslam dini her anı, her imtihanı göz önüne alarak doğru ölçüyle hareket etmemizi öneriyor. Bizler de İnşaAllah, vesveselere kapılmadan ve istismar etmeden hayatlarımızı doğru ölçüde yaşarız.

 

İslami Kıssalar:

Zengin ve Fakir Kıssası

DÜNYA MALI İLE İLGİLİ KISSA

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar