İnsanda Kaygı Bozukluğu Hakkında Yazı

İnsanda Kaygı Bozukluğu Hakkında Yazı post thumbnail image

İnsanda Kaygı Bozukluğu Hakkında Yazı

Sonu Gelmeyen Kaygılar

Yine bir gece vaktiydi… Uyusam mı… Uyumayıp hayal mı kursam.. Ya da bir şeyler mi karalasam diye karar veremiyordu.

Bir kalem ve az karalanmış bir defteri eline aldı.. Yazacağı şeyin başrolündeki ismi farklılaştırmak için bir isim düşünmeye başladı.. Bir yandan açık olan bilgisayardan müzik dinliyor, bir yandan isimler ile ilgili bir pdf inceliyordu.. İsimler güzeldi ama bir türlü içine sinmiyordu.. Sinmiyordu, çünkü kendini anlatacak ise; kendini anlatan bir isim olmalıydı.

Ve kendi ismini kullanmaya karar verdi: kendisini kendinden başkasının anlatamayacağı ismi…

Evet, isme karar vermişti ama ne yazacaktı… Düşünceler netleşmiyordu. Müziğe kulak vermeye çalışıyordu: belki bir his, bir düşünce oluşur ve başlarım diye..

Zaten hep böyle değil miydi? Harekete geçmek için, yaşamak için, uyanmak için bir bahane aramıyor muydu?

Bekleyişleri sürüyordu, belki bir ömrü böyle geçmişti.. Bilemiyordu… Çocukluğunu hatırlamakta zorlanıyordu. Kesin bir şeyler söyleyecek olursak; liseden önce başlamıştı bu arayışları, mutsuzluğu hayattan lezzet alamayışı ve herkese gösterdiği gülen yüzünün kalıplaşması…

Evet, kalıplaşmıştı artık yüzü. Adeta gülmekten başka bir şey yapamıyorum, diye çırpınıyordu…

İnsanda Kaygı Bozukluğu Hakkında Yazı

İnsanda Kaygı Bozukluğu Hakkında Yazı

Aslında çırpındığını saklamıyordu, her fırsatta anlatıyor, çoğu zaman başkalarının seslerini bastıran bir yükseklikte ve uzun uzun süren konuşmalarıyla haykırıyordu: Beni Anlayın! Diye.

İnsanlar o kadar hayatlarıyla meşguldü ki, onu anlamak için bir vakitleri dahi yoktu. Onlar da haklıydı… Tek derdi kendi olan birinin dert diye yakınması ne kadar doğruydu?

Saçmaladığını kendi de biliyordu. Biliyordu ama yine de değişemiyordu. Adeta zincirlere vurulmuştu, bir köleydi.. Beynindeki bütün olumsuz anılarının, korkularının kölesiydi.. Beynindeki her güzel anı ve başarı değer görmemiş bir köşeye itilmişken; olumsuz olan her anı beynin de başköşeye oturmuştu. Adeta olduğundan büyük gösteren bir dev aynasının karşısında kendini seyredermiş gibi her olumsuz anısı bir canavar vasfı taşıyordu onun için…

iSLami Sohbet Sitesi.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar