İnsanın Heycan Verici ve Korkutucu Potansiyeli

İnsanın Heycan Verici ve Korkutucu Potansiyeli post thumbnail image

İnsanın Heycan Verici ve Korkutucu Potansiyeli

İnsanlarla iletişimde olmak her ne kadar her gün yaptığımız bir şey olsa da, bunu ne kadar uygun şekilde yaptığımız bir muamma.

İletişim aslında bir insan için, diğer canlılara göre çok daha kolaydır. Çünkü yaradılışlarındaki donatı, zeka seviyesi, irade ve bir çok açıdan oldukça üst düzey bir canlı konumundadır.

İnsan takdire şayan bir canlıdır. İnsan diğer canlılardan farklı olarak bir sisteme dâhil olduğunda, sistemin yönetimini de ele alan ve yönlendiren bir varlıktır. Diğer hiçbir canlı olduğu sisteme bilinçli bir katılım sağlayamaz. Bu bilinçli katılım, özde bir yükselişin habercisidir. Fakat bu güç aynı zamanda yanlış kullanımıyla, dâhil olduğu sistemi geliştirebilen insanın, aynı sistemi yok etmesine de sebep olabiliyor.

İnsanın içindeki güç ve kendisine verile potansiyel oldukça yüksektir. Her geçen gün öyle bir değişim ve gelişimi sağlıyor ki, dün karşısında çaresiz kaldığı dünya ve o dünyada var olan hayvanlar, dağlar, engebeler, denizler ve sayamadığımız bir çok şeyin bugün kendi amaçlarına hizmet eden bir eşya konumuna getirebilmiştir. Dün sadece bakmakla yetindiği göğe bugün basamak basamak çıkabilmiştir. Belki yarın olduğunda o göğe binalar dikecek ve yaşamaya bile başlayacaktır.

İnsanın Değişim potansiyeli

İnsanların ne kadar ilerleyeceğini hayal bile edemiyorum. İnsandaki bu potansiyel hem hayranlık uyandırıyor, hem de korkutuyor.

İnsanların amaçları, karakterleri, değiştirdiği dünyayla beraber ortaya büyük güzellikler oluşturup ve aynı zamanda büyük yıkımları da beraberinde getiriyor. Bu yüzden insanın bu potansiyelinin sınırlandırılması ve ölçülü bir ilerleyiş içinde olması gerektiğine inanıyorum.

Sürekli acele bir halle, daha biri sindirilmemiş olan teknolojilerin, değişimlerin her dakika yenisinin çıkması, toplumu ve insanın özündeki yaşantısını unutmasına sebep olmaktadır. Bu değişimi düşününce de, insanın bu evrenin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biri olabileceği de beliriyor aklımda.

İnsan olmak aklın sınırsız hayal gücüyle oluşturduğu kombinasyondan daha öte bir varlık olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. İnsanın beyni kadar, kalbi, vicdanı ve duyguları da aynı oranda diğer canlılarla kıyaslanmayacak bir potansiyel taşımaktadır.

Evrende maddenin ötesinde oluşan kozmik yapıda, enerjiler de bu değişimde yer alır. Bu enerjinin kökeninde ise, duyguların olduğuna inanıyorum. Yani dünyada insanlığa indirilmiş darbeler ve üstlerine çöken karabulutlar, bu kozmik enerjide çökmeye sebep olur. İnsanlar, kötülüğü, adaletsizliği ve doymak bilmez yapısıyla, israfa ve bencilliğe kapı araladıkça, bu değişim ve insanın o muhteşem Yaradılışı ne yazık ki tüm evrenin bir belası olur. Bu süreçte hem insanlara, hem doğaya ve tüm canlılara olduğu gibi yaşadığımız dünyanın ötesindeki var olan uçsuz bucaksız kainatında zarar görmesine sebep olmakta.

Adına ne dersek diyelim, buna bazen bir kara delik deriz yutar tüm gezegenleri, bazen de bir imha makinası… Yalnız değişmeyen bir şey varsa şu evreni etkileyen en kritik varlığın insan olduğudur.

İnsan olmanın iki sonsuz arasındaki güç potansiyelini dengede tutmasıyla gerçek değerine ulaşacağı kanısındayım.

Ve ancak insanın pozitif yönlü bir değişimiyle evrene fayda sağlayacağını biliyorum. Bu pozitif sürecin temelinde hiçbir bilim ve teknoloji tek başına anlam ifade etmemektedir. Aksine temel taşımız duygularımız olmuştur.

Evrenin ve bu evrende bulunan her canlı ve cansız varlığın akıbetinin bir parçası olarak, daha duyarlı bir hayatı benimsememiz gerektiği gerçeğini her zaman aklımızda tutalım. Yapacağımız işlerde, elde edeceğimiz buluşlarda, bu amacı güdebilmeliyiz. Ve buluşlarımızın insanlığa faydasından çok zararı olduğunu düşünüyorsak, hırsımızla bu yolda ilerlemekten vazgeçmeliyiz.

İnsanları yakıp yıkan bir bombayı, kirli amaçlarımız doğrultusunda var olan sistemin kullanılmasını engellemeliyiz. Bu amaçlar doğrultusunda, bilinçli bir ilerleyişle ilerleyebilirsek, dünya denilen yer kitaplarda geçen cennete ulaştıracaktır bizleri. Fakat aksi bir tutumla ilerlersek varışımız ancak cehennemdir.

Nerde yaşamak istiyorsak ona göre bir tutumla ilerleyelim ve lütfen bu kararımızın her şeyi etkilediğini de unutmayalım.

yazan: imtihan

İnsan ve Dünyanın Değişimi Hakkındaki Yazılar

 

Din Ölçülü Olmayı Gerektirir

Küresel Isınmanın Getirdiği Tehlikelere Dikkat

Kıyametin Uzak ve Yakın Alametleri

İnsanın Değişimi Hakkında Deneme Yazıları

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar