İnternet Bağımlılığı Makale
İnternet Kullanıcısı mısınız, İnternet Bağımlısı mı?
İnternet Kullanıcısı mısınız, İnternet Bağımlısı mı?
Teknoloji hayatımızı kuşatan yenidünyanın adıdır. Dünya sisteminde o kadar aktif rol oynarken, teknolojiden uzak kalmak pek de mümkün değildir. Teknolojik gelişmelerden yararlanmak, işlerimizi kolaylaştırmak, kısa sürede çok şey yapmak olarak düşünürsek, teknoloji özünde faydalı bir kaynak grubudur. Teknolojik aletler, sistemler sayması epey bir zaman alacak kadar çoktur. Bu yazıda ele alacağımız kısım, teknolojinin en yaygın hali, internet hakkında olacak.
İnternet hayatımızı, çok yönlü olarak kuşatan ve işimizi gerçek manada kolaylaştırabilen bir bilgi ağıdır. Tıpkı adı gibi hayatımızın her noktasını kapsama alanına alabilecek bir ağla çevreler. İnternetin bu çekici ve çok yönlülüğüne kapılmamak elde değildir. Fakat internet ağını faydalı ve işe yarar kullanmak bizim için önemli bir konudur. Sadece internet hayatımızı kolaylaştıran bir ağ olmamakla birlikte, zararları da gayet kuşatıcı ve etkileyici boyutlara ulaşabilir.
İnternetin doğru kullanılması ile büyük başlangıçların ve güzel bir bilgi donanımının elde edilmesi mümkündür. Kendimizi bu doğru kullanım açısından değerlendirirsek, bizler bilinçli internet kullanıcısı mıyız, yoksa internete esir olmuş birer bağımlı mıyız, bunlara bir göz atalım:
İnternette kalma süremiz, 1 saat ve daha az ise, tehlikeli bir durum yoktur.
İnternette kalma süremiz 2-3 saat civarına yakınsa, bu zamanı nasıl kullandığımız önemlidir.
İşimiz sebebiyle (bilgisayar üzerine olan bir iş) değilken, süremiz 4-5 saat ve daha fazlasıysa kalma süremiz varsa, bu gerçekten bağımlı olduğumuzun göstergesidir.
Kendimizi değerlendirirsek, büyük çoğunluğumuz ne yazık ki evlerinde, telefonlarında, iş yerlerinde ve gittiğimiz birçok sosyal mekânlarda internet olması nedeniyle, ilk grupta yer almıyoruz. Diğer iki grubu değerlendirirsek, kalma süremiz 2 ila 3 arasında ise, bu süreçte ne yaptığımıza ve günümüzün çoğuna bakarak kıyasladığımızda, doğru kullanıcı olup olmadığımızı belirleyebiliriz. Bu sürenin çoğunluğunu sanal ortamda, bir araştırma, bir iş, yahut bir hobi edinme, yazarlık vs için kullanmıyorsak, 3 saatlik bir süre geçirmemiz, bizlerin hayatlarımızı yetersiz yönetimiyle ilgili olan bir eksiğin telafi yeri olduğunun farkına varmalıyız. Hayatımızdaki eksikleri, sorunları görüp düzeltmemiz iyi olacaktır.
Üçüncü grupta isek ki bir iş zorunluluğu harici internette kalma süremiz günlük minimum 5 saati buluyorsa, bu bizleri olumsuz etkilenmesine sebep olacağı çok açıktır. Ve bu süreye bakılırsa, bizler birer internet bağımlısı oluyoruz. Gerçek dünyayla olan bağımızın, yetersiz olduğu da aşikârdır. Bunun ötesinde herkesi kapsamasa da, bu grupta olan, kişilerde asosyal olma ve depresiflik ve ya psikolojik sorunların da olma durumu söz konusudur.
Yalnız hissettiğimiz için, internet ortamından ayrılamıyor, geçirdiğimiz süreyi de her geçen gün zaruri ihtiyaçlarımız harici, sanal alanlarda arttırıyoruz. Bu anlık bizlere iyi gelse de başlarda, bir süre sonra, hayati ihtiyaçlarımızı dahi unutacak hale geliyor, sevdiğimiz ve yapmaktan hoşlandığımız şeylerden de uzaklaşıyoruz. Bağımlılık ile başlayan, zaman algımız da iyice çökmeye başlıyor. Artık ailemizle sohbet etmez, çevremizle iletişimi keser, bazen yemek yemeyi dahi unutabilecek bir hale gelmemize sebebiyet vermektedir. Bunun dışında, sanal ortamın cazibesiyle, değerlerimize ters düşen, kişilerle, bilinçliyken sohbet etmeyeceğimiz konularda sohbet ederken, kendimizi bulduğumuzu görürüz. Hoş olmayacak, sohbetler etmek, insanlarla konuşurken, normalde kullanmadığımız kelimeleri kullanmak ile kendimizi kötü bir değişime sürüklemiş oluruz. Bu hallerimiz boş zamanlarımızda değerlendirince, kendimize kızmaya başlarız ve kendimize verdiğimiz saygıyı da, değerlerimizle birlikte yitiririz. Bu yüzden basite alınmayacak olan bir konudur internet bağımlılığı ve doğru kullanıcı olabilmek.
İnterneti doğru kullanmak için, öncelikle zaman yönetimimizi daha etkin hale getirmeliyiz.
Planlı bir hayat sürdürmeye çalışmalıyız. Tabi ki çok sıkı bir planla başlarsak kurtulmak yerine, sıkılıp, bunalıp internet ortamına koşmamız an meselesidir. Bu yüzden yapacağımız planlarımız esnek bir yapıda ve yapabileceğimiz orta düzey bir zorlukta olmalı.
İnternet dışında geçireceğimiz zamanı da eğlenceli ve faydalı hale getirmeliyiz ki, internete olan ihtiyacımızı her geçen gün, daha az hissedebilelim.
Bir bloğumuz ve paylaşım yapmak istediğimiz konular olursa, bu konuları önceden bir kâğıt ve kalemle toparlayıp, daha sonra bilgisayarlarımızın başına geçersek, bir nebze de olsa internette kalma süremizi azaltabilir.
Okumak istediğimiz yazılar, haberler varsa ya da izlemek istediğimiz videolar vs, Bunların sayfalarını sık kullanılan kategorimize eklersek ve plan dâhilinde bakmayı düşünürsek, bu sitelere girerken, farklı şeylerle dikkatimiz dağılmaz ve yapacağımız işi daha zamanlı şekilde bitirip, kendimize reel hayatımızda daha fazla zaman ayırabiliriz.
Bunun gibi çoğaltacağımız birçok kişiselleştirilmiş önerilerimiz olabilir. Ama bizler sadece yazılardan fikir alırız. Kendi hayatımızı kontrol altına almak istiyorsak, kendi değerlendirmemizi, kendimiz yapmalı ve kurallarımızı da kendimize uygun olacak şekilde yine bizler belirlemeliyiz.
İnternet bağımlılığı, diğer bağımlılıklar arasında belki de üzerinde en az düşündüğümüz bir konudur. Ama etkileri de en az bir uyuşturucu bağımlılığı kadar kötü olabilir. Tabi ki iyi yönleri yok demiyoruz. Ama zararları, faydalarını geçmeye çok müsait bir alan olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Bu yüzden dikkatlerimizi bu alana yönlendirip, irademizi ve zamanımızı ve hatta hayatlarımızı kontrolü altına almasına izin vermemeliyiz.
Hayatımızı, bağımlılıklarımızla değil, irade ve bilinçli seçimlerimizle yönetmeliyiz. Ancak o zaman yaşadığımız bir yaşam değil, bir Hayat olur…
Yazar: Derya TURKAY
