İslamda Borç Vermenin Fazileti
Borç Vermenin Ecri
Allah’u Teâlâ’yı razı etmenin yolları hep iyilikten, doğruluktan geçer. İyilik yapmanın yolu da diğer canlılara olan, özellikle de insanlara olan tavrımızdan ortaya çıkar. Allah’u Teâlâ, bizlerin beraber, huzur ve anlayış içerisinde yaşamamızı sınamak için, bizi ihtiyaçlar dünyasına göndermiştir. Birbirimize olan tavrımızla kalbimizin şekillenmesini sağlamıştır. Allah’ın bize merhamet etmesini istiyorsak, bizler de diğer canlılara merhamet etmeliyiz. Bu bazen gözden gelen birkaç damla gözyaşı olur, bazen de yediğimiz ekmeği bölüşmekle olur. Kardeşimizin ihtiyacını, sıkıntısını kendi ihtiyacımız gibi bilmek gerekir. Allah bizleri kardeşler olarak yarattı ve bize de kardeş gibi yaşamak düşer.
İnsanlara yardım etmenin çeşitli yolları vardır. Bunlardan biri Allah’ın bu dine girenlerden beklediği zekâttır. Namazdan hemen sonra ve birçok ayette namazla beraber zikredilmiştir. Çünkü bizlerin önce Allah’a sonra da Allah’ın kullarına karşı görev bilincinde olmamız istenmiştir.
İnsanların ihtiyaçlarını gidermek, onların zorluklarından kurtulmalarına vesile olmak, zorda olan bir insanın rahat bir nefes almasını sağlamak kadar insanın ruhuna iyi gelen bir şey yoktur. Kalp huzurun belki de en önemli ilacı diğer insanlara olan yardım, iyilik bir tatlı söz ve güler yüzle olmaktadır. İnsan evrene, insanlığa faydalı olduğu kadar insandır.
Sadaka’nın çeşitli şekilleri vardır. Bunlardan biri de zor durumda olup borç talebinde bulunanlara borç vermektir. Borçlu bir insana yapılan yardım bazen sadaka vermekten bile daha önemli olabilir. Bunu hadiste geçen rivayette görmekteyiz:
Enes İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Miraç gecesinde cennetin kapısı üzerinde şu ibarenin yazılı olduğunu gördüm: “Sadaka on misliyle mükâfatlandırılacaktır. Ödünç para on sekiz misliyle mükâfatlandırılacaktır.” Ben: “Ey Cibril! Ödünç verilen şey ne sebeple sadakadan daha üstün oluyor?” diye sordum.” “Çünkü dedi, dilenci (çoğu kere) yanında para olduğu halde sadaka ister. Borç isteyen ise, ihtiyacı sebebiyle talepte bulunur.” Sahihi Müslim 6705
Bir insanın ihtiyacının giderilmesi için borç vermek güzel bir kazançtır. Sadaka elbette çok güzel bir haslet karşılıksız verilir. Lakin burda yapılan vurgu, bazen ihtiyaç halinde olmadan sadaka dilenen insanlar olabilirken, ihtiyaç sahibi gerçekten zor durumunu düzeltmek için bunu talep etmiştir. Bu nedenle böyle bir hadis rivayeti olmuştur. Borç hususunda insanlara yardım eden bir kişinin başka bir hadiste akıbeti şöyle anlatılmaktadır:
*** Hz. Ebu Hureyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Sizden önce yaşayanlardan bir tüccar vardı. Halka borç verirdi. Borçluları arasında fakir görürse hizmetçilerine: “Onun borcundan vazgeçiverin, böylece AIIah’ın da bizim günahlarımızdan vazgeçeceğini umarız” derdi. Allah da onun günahlarından vazgeçti.” Buhâri, Sulh 10; Müslim, Müsâkaât 19
Diğer bir rivâyette şöyle gelmiştir: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Bir adam hiç hayır amelde bulunmadı. Ancak halka borç verir ve borcunu toplayan elçisine: “Kolay ödeyecekten (zenginden) al, zor ödeyecekten (fakirden) alma, vazgeç Ola ki Allah da bizim günahlarımızdan vazgeçer” derdi. Allahu Teâla hazretleri bunun üzerine: “Haydi senin günahlarından vazgeçtim” buyurdu.” Buhâri, Büyü 18, Enbiyâ 50
İnsanlara olan merhameti ve verdiği borçlar, borcunu geri almak istediğinde ise anlayışı adet edinmesi, , borcunu ödemeyecek olana müsamaha etmesi bu şahsın affına sebep olmuştur. Bizler de bu müjdelere, bu bize açılan Rahmet kapılarına sıkı sıkıya bağlanmalıyız.
iSLami Sohbet Sitesi.
guzel bir konu olmus emeğine yureğine sağlık kardeşim..