İslami Sözler
Sukut Ediyorum! Duam için, Vefam için, Kavgam için… Ve biliyorum ki, Rabbim sabredenlere en hayırlısını verir.
Kendini hak ile meşgul etmezsen batıl seni işgal eder.
Söylenen söz kalmaz muallakta, ya sağa yazılır ya sola…
Ateşe dаyаnаbileceğin kadar günah işle.
ALLAH ile arasını düzeltenlerin, İnsanlar ile arasını ALLAH düzeltir.
Ne imtihanlar misafir ettim bir bilsen hiç hesapta yokken, iyi ki acımı hafifletecek dualar ezberlemişim küçükken…
İnsanlar ve diğer hayat sahipleri, Cenab-ı Hakk’ın vazifeli birer memurudurlar ve kainat fabrikasındaki işleyiş, büyük gayeler içindir.
İnsanlar iki gruba ayrılırlar; günahkâr olduklarını düşünen hak ehli insanlar ve hak ehli olduklarını düşünen günahkârlar.
Yeni ilaç bulduk, diyor tabipler, lokman gibi, deva bilse, ne fayda. Son nefeste söylemezse, bu diller, bülbül gibi dilin olsa, ne fayda?
Kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca. Hak kuldan intikam kul ile alır, dini irfan bilmeyen bunu kul etti sanır…
Kimi insan yaşadığı zorlukları bahane edip Allah’tan uzaklaşır, kimi insan da yaşadığı zorlukları vesile edip Allah’a yakınlaşır.
Allah’ı bulan neyi kaybeder, O’nu bulmayan neyi kazanır. Allah’ı bulan her şeyi bulur, O’nu bulmayan hiçbir şey bulamaz. Bulsa da başına bela bulur.
Dini Sözler
Mazlumların dünyasında kıyamet koparken zalimlerin yastığına rahatlık verme Allah’ım.
Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır!.. Nefsinin arzularına tâbi olan, Allah’u Teâlâ’nın nasıl kul olur? Ey insan! Kime tâbi isen onun kulu olursun.
Bela imtihanı Sabırla, nimet imtihanı Şükürle kazanılır.
Cehennem, uzaktan gösterilince, ateşin, mahşer yerine sürünce, sırat köprüsüne, halk yürüyünce, aslan gibi gücün olsa, ne fayda?
Üstüne gitmeden akişina birakip sabirla beklediğim her şey sonunda güzellikler getirdi bana. Zorlamak ve kendimi yıpratmak en büyük yanlışmış.
İnsanoğlu O kadar Dünyevileşirki Mezar Kazan Bile Öleceğine inanmaz.
İnsanların artık hiçbir şeyi anlamaya vakitleri yok. Onlar her şeyi tüccarlardan satın alıyor. Ama dost satan tüccar olmadığı için artık insanların dostları yok.
Belki de ezan dünyayı Ez Rabb’ini an demekti.
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil..
Vücudun rahatı az yemekte; rûhun rahatı az günahtadır.
Gözü harama bakmaktan ve başkalarının ayıplarını görmekten korumalıdır!
İnsandan hasıl oldu kelam, kelamdan hasıl oldu Rahman…
100 de ısrar etme,90 da olur. İnsan dediğnde noksan da olur. Sakın büyüklenme! Elde neler var, 1 ben varım deme, yoksan da olur!
Milyarın olsa da, rızkını yersin, ecel şerbetini bir gün içersin! Yalın ayak, başın açık gidersin, dünya dolu, malın olsa, ne fayda!
Acаbа sırf dünyа için mi yаrаtılmışsın ki bütün vаktini onа sаrf ediyorsun?
Gittiğin yerde boşluk dolduran değil, gittiğin zaman boşluğu doldurulamayan ol.
Şaire sormuşlar: ”Giden midir terkeden yoksa kalan mı “Şair demiş ki “Kalan gidenin gitmesine ses çıkarmıyorsa, çoktan terk etmiştir..
Anlamlı Güzel Sözler
Dindarlığınızı ve ibadetinizi Allah’a yapın, bize ahlakınız lazım…
İnsanı insan yapan, merhameti, adaleti, vicdanı ve iradesidir.
Allah insanı varlıkların en yücesi olarak var etti ama ona dünya gibi bir oyuncağa yenilebileceğini de gösterdi. Aslında Allah bize sadece haddimizi bildirdi, tabi anlayana…
Allah ne demiş de, benden ne bekliyor de ama Allah’ın anmayı oyun gibi görme.
Allah’a olan saygın ancak O’na tabi olabildiğin kadardır.
Allah’a iman tanımaktan geçer. Allah’ı sevmek muhabbetten geçer. Allah tarafından sevilmek ise sözüne saygı ve itaatten geçer.
İman herhangi bir teoriyi kabul etmek gibi bir şey değildir. Ya inanır teslim olursun yahut ta sürekli debelenip durursun.
Ahlaksız İslam olmaz, Vicdansız iman olmaz.
Cenneti var edeni gören, cennet sevgisini dahi unutur…
Allah, Haktır. Yani Allah ne demişse Haklıdır. Bu yüzden Allah ne demişse kabul etmek iman eden her insana farzdır.
Allah’ı sorgulayan biri, Allah’a iman edemez. Ancak iman Allah’ı anmakla olur.
Allah’ı sev. Allah’ın sevdiklerini sev. Allah’ı seveni sev. Kendini dahi Allah’tan ötürü sev.
Bir damla su ve bir parça toprağın karışımından var olan insan, ne acıdır ki toprak gibi vakur yahut da su gibi temiz olacağına, çamur gibi yaşıyor…
Mahiyetini anlamak istersen bir hususun Sabret ve ilmin sana açılacağı günü bekle.
İlmin başı bilmediğini bilmekten geçer demişler. Her anlamadığımız hususu reddetmekten değil.
Bilmiyorsun, çünkü acizsin. Anlamıyorsun, çünkü cahilsin. Kabullenemiyorsun, çünkü nankörsün. Adil olamıyorsun, çünkü zalimsin. Allah işte seni böyle tanımlamış, artık haddini bilmelisin.
Her halinde sen Allah’a muhtaç haldesin. O zaman büyüklenmeyi bırak da Allah’a yönel.
Dua Sözleri
Allah katında duadan makbul ve kıymetli hiçbir şey yoktur.
Öyle bir dua et ki; Günahın tövbenin büyüklüğünden ağlasın! Şeytandan yaradana sığın ki; nefsin seni değil, sen nefsini yakasın.
Allаhım! Değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesаret. Değiştiremeyeceklerimi kаbul için sаbır. İkisini birbirinden аyırmаk için аkıl ihsаn eyle.
Ey Rabbim, gönlüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz-tâ ki sözümü iyice anlasınlar.
Duayı kabul eden, istemeyi veren, murat edince el açtıran, ancak sevdiği kuluna dua ettiren RABBİM. Ellerimizi boş çevirme…
Beni benden alıp Sana getiren yola, beni kendinden soğutup sana bağlayan kul’a, isyankar yanımı silen dua’ya, şükürler olsun Rabbim sana.
Nefsimi yendiğim tek yerdir belki de secdem. Yа Rаbbi öyle bir imаn bаhşet ki; göz yаşlаrımlа ıslаnsın seccаdem.
Rabbim! Dualarımın kabul olmasını engelleyen tüm günahlarımı affet.
Allah’ım! Beni arkamdan gıybet edeceklerle değil, ruhuma Fâtiha okuyacaklarla muhatap et.
Allah”ım Şeytana ve nefsimize kızmakla oyalanmamızı engelle, İyilik yaparak ve dua ederek bu büyük cihadımızda bizi kazançlı çıkar.
Ey gecenin sahibi. Nasıl ki kudretinle geceyi gündüzle örtüyorsan; bizim de hatalarımızı, günahlarımızı rahmetinle ört.
Takdir senindir, Ya Rabbi! Sen ki imkansızı mümkün kılansın; Darda koyma bizi, dara düştüğümüzde de şükredenlerden eyle bizi..
Bir duaya yaslıyorum kalbimi Allah’ım sen bilirsin kaderimi nereden yazılmamışsa oradan çek kurtar yanlışa uzanan ellerimi.
İlâhî! Dil verdin, zikrinden ayırma; gönül verdin fikrinden çevirme. İman verdin, daim eyle; ihsan verdin, kaim eyle.
Allah’ım! Davranışlarımızı ”İnancımızla” bütünleştir; Sözümüzü de ”Özümüzle” birleştir..
Yâ Hâdî! Sensin kalplerimize Hak yolunu gösteren. İnayetini kâr eyle bize, hidayetini yâr eyle bize.
Ey Rabbimiz! Bize dünyada, ve ahirette iyi hal ver ve bizi o ateş azabından koru..
Rabbim.. Ellerimde hiçbir şey yok.. Ellerimde bir tek “yok” var.. Ve ben yoktan var ettiğin bu ellerle senin sonsuz Keremine al…
Ya RAB! Sana tüm benliğimle yalvarıyorum beni iki yüzlü insanlardan ve sağ gösterip sol vuran insanların şerrinden uzak tut..
Etkili Dini Sözler
İyi komşuluk, yalnız komşuya eziyet etmemek değil, komşunun eziyetlerine de katlanmak demektir.
Edeb hudûda, sınırlara riâyet etmek onu taşmamaktır. En büyük edeb ise ilâhi hudûdu muhâfazadır, gözetmektir.
Fuzuli’ye sormuşlar; sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi? “Sevmek” demiş, “çünkü, sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın.”
Allah sevdiği kuluna; bir kadının çocuğuna şifa bulması için acı ilacı yudumlatması gibi, dünyanın acılığını tattırır.
Ölüm son nokta değil, üç noktadır…
Her hikayenin 3 tarafı vardır: sana göre, bana göre ve acı gercek.
Olgun kimse affetmeyi borç, iyilik etmeyi farz olarak kabul eder…
Kalbin arzuları içten, nefsin arzuları dıştan gelir…
İslamiyet, sevgi, güler yüz, tatlı söz, dürüstlük ve iyilik dinidir.
Yıllardır kendimi, güya tanırdım; sanık ben, yargıç ben, hep aklanırdım. Şeytanı, en büyük düşman sanırdım; ondan da beteri… Nefsimmiş meğer…
İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini, payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür…
Olmuyorsa olmuyordur vardır Allah’ın bir bildiği, isyan etme sakın sonra anlarsın senin için yapılan iyiliği…
Sevdiğini Allah’a emanet et, sevmediğini Allah’a havale et…
Değil mi ki hiç bir şeyin, hiç bir şeye yetmediği yerde; Allаh her şeye yeter.
Geçmişim için Estağfurullah, bugünüm için Elhamdülillah, yarınım için İnşaAllah…
Haksızlığa baş kаldırmаyаnlаr, onlardan gelecek her kötülüğe kаtlаnmаlıdırlаr.
Büyük vuslat, kim bilir nerede, saat kaçta. Tabutumun tahtası bilmem hangi аğаçtа ?
Yаrınlаrı hаyаllerle yаşаmаk yerine, ânı Allаh аdınа yаşаmаk geleceğimizi de аydınlаtır.
Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhаmetli bir kаrdeştir.
Mevlana Sözleri
Yanlış ve doğru hakkındaki fikirlerimizin ötesinde bir alan var. Sizinle orada buluşacağım. Ruh, çimenlerin arasına uzandığında, dünyanın doğru-yanlış fikirlerinize ihtiyacı olmadığını göreceksiniz.
Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor.
İstiyorsan Hakk’a varmayı, meslek edin gönül almayı, bırak saraylarda mermer olmayı, toprak ol, bağrında güller yetişsin. Mevlana
Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene kabahati ne Ay’da ne Güneş’te ara. Gözlerindeki perdeyi arala.
Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar ama unutma ki rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.
Sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın, yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi kızgınsın?
Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme
Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime;
Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme…
Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir.
Sevgiden, dertler şifa bulur.
Ölüler dirilir.
Sevgiden, padişahlar kul olur.
Bu sevgide bilgi neticesidir…
Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
Dedim ki: Gönle giren gözden ırak olsa ne olur?
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen kendinden korkmaktasın.
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yinede yaşarsın…
İyi ki geçiyorsun zaman… Ya acının derinime işlediği bir anda donsaydın..!
Çalınan her kapı hemen açılsaydı, Ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı…
Bencillik, gözüne takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka birini göremez…
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek cevabım var.
Lakin, bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye!
Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü; Bülbül güle, karga çöplüğe götürür.
Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atana kadardır.
Fakat harap olmaktan niye gamlanayım? Harabenin altında padişah hazinesi var.
Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim; Bugün ise bilgeyim, kendimi değiştirdim.
Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun.
İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları senin sesin fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.
Ya al götür geri kalanımı
Ya da gel tamamla eksik yanımı.
Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de ardınca ona benzer iyilik görmedin?
Hayat bir nefestir, aldığın kadar… Hayat bir kafestir, kaldığın kadar… Hayat bir hevestir, daldığın kadar…
Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır.
Mevlana’nın yedi öğüdü
– Cömertlik ve yardım etme konusunda akarsu gibi ol
– Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
– Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
– Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
– Tevazu ve alçak gönüllükte toprak gibi ol
– Hoşgörülülükte deniz gibi ol
– Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol
Necip Fazıl Kısakürek Sözleri
Hayatın çilesine tahammül gerek, değil milki sefa ile cefa müşterek? Sizce ağlamak için gözyaşı mı gerek, bazen dertliler de ağlar ama gülerek.
Bizler açlıktan karnına taş bağlayan Peygamberin, doymak bilmeyen ümmetiyiz.
Veren de o alan da o, nedir senden gidecek? Telaşını gören de, can senin zannedecek.
Bana çağdışı diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım.
Geçti, istemem gelmeni, yokluğunda buldum seni; bırak vehmimde gölgeni, gelme, artık neye yarar?
Her ağızda, her telde fanilik diriltisi , sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı !!
Ölüm herkesin başına gelir, ama geç ama erken… Ya kazanırken, ya da kazandığını yerken.
Benim ayağımın altıda müsait başımın üstüde nerde olacağını sen belirle..
Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.
Gökler ağlıyor, biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar, haberin yok mu?
Kimileri vardır aşın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de aşağılıktır.
Yaşamıyoruz… Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar yaşamıyoruz.
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz? Güneşe göç var da kalan biz miyiz?
Adamlık cinsiyet değil şahsiyet meselesidir…
Makyajı abdest olan bir kadının; hayatı da güzeldir hayâsı da…
Hristiyan bir danaya girmedikçe Çam ağacı süslemem.
Çok sıkıldıysan hayattan bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; Yaşamak güzeldir.
Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz… “Yürüyeceğim” de bas ve yürü…
Armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur!
Bu gidişle, utanmaktan utanan bir nesil gelecek.
Yanında olduğum zaman değerimi bilmezsen; değerimi bildiğin gün beni yanında bulamazsın…
Biz; ayakları şişene kadar namaz kılan peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan ümmetiyiz.
Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not! Dünya beş para etmiyor.
Kаfire kаrşı Elif gibi dimdik, Allаh’а kаrşı Vаv gibi eğilirim. Necip Fаzıl Kısаkürek
Necip Fazıl Kısakürek’in Hikmetli Sözleri
Arsızlığа cesаret, zinаyа аşk dediler, bir neslin аhlаkını işte böyle yediler.
Cаhiller serbest аmа bütün yollаr yаsаk. Onlаr meydаnа hаkim, bizse cаmide tutsаk.
Sadece Allah’a inanın. Gerisi inanılacak gibi değil.
Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir yaşam için gayret yok hayret.
Kurban olduğum Allah’a bile günde beş vakit ulaşılabiliyorken, kendini ulaşılmaz sananlara Selam olsun.
Felsefe; çürük cevizlerle dolu bir denizde sağlam cevizi aramaktır.
Allah var fakat bizim ondan, yalnız sorulduğu zaman haberimiz var!
Ellerime uzanan dudakları tepeyim, Allah diyen gel seni ayağından öpeyim!
Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür.
Elindeyse zamana, dur, geçme diye dayat. Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat.
Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana; yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
Uğruna ölmekse seni yaşatmak bin kere ölürüm de adına leke sürdürmem, gururdur namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım zalimi güldürmem!
İçimizde bu kadar perişan hale getirilmeseydik; dışımızda bu kadar hürmetsizliğe uğramayacaktık.
Ey bir aileye bile hükmedemeyen ilerici. Üç kıtaya, yedi denize hükmeden ecdadın mı gerici?
İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu.
Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar. Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var.
Sonunda ‘eyvah’ diyeceğin şeylere, başında ‘eyvallah’ deme. Pişman ol fakat pişman ölme.
Af var diye işlenen suçtan vicdan burkulur; affı sigortalayan hayâsızdan korkulur…
Yum gözünü, kalbine her an yokluğu üfür ! Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür..
Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; nihayet döne döne aynı noktaya vardım.
Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda, söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda.
Dün geçti bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?
Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere, ayağım takılıyor yerdeki gölgelere.
İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var; sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz. Dünyada taşınacak bir kuru başınız var; onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.
Her kahkaha da Allah’a şükretmiyorsan, neden her ağladığında ona kızıyorsun.
Yanında olduğum zamanda değerimi bilmezsen, değerimi bildiğin gün yanında bulamazsın.
Ya İslam’la yükselir ya inkârla çürürsün. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün.
Ne gelirse başımıza Hak’tandır; fakat geliş sebebi, Hak’tan ayrılmaktandır.
Necip Fazıl’ın Mana Yüklü Sözleri
Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!
Bana bir ben lazım, bir de beni anlayan. Beni bir ben anlarım, bir de beni yaradan…
Düşünmek şu, bu değil, öteleri düşünmek; sizinse düşünceniz yataklarda eşinmek.
Kadın mezarlığa girerken başını kapıyor, dışarı çıkarken açıyor, ölüye karşı kapayıp, diriye karşı açmak akıl almaz.
Gençliğine güvenip vakit çok erken derken; Belki de elveda bile diyemezsin giderken!
Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar; Allah… Yoklayanlar nabzımı.
Gençliğine doyamadan gitti, derler. Doymak mümkün mü ki, doyup da gitsin. Doymak burada değil. Burası acıkmanın yeri.
Soruldu mu ne bilirsin diye; ”haddimi bilirim” soruldu mu ne istersin diye; “haddimi bilir, hakkımı isterim” demeli…
Zonklayan başım benim, kan pıhtısı, cerahat; ona yastıkta değil, secde yerinde rahat…
Kula kulluk etme! Unutma ki sen de kulsun. Ve gerektiğinden fazla önem verme! Yoksa unutulursun.
Dinde zorlama yoktur, insan özgürdür elbette! İsteyen bu dünyada pişer, isteyen ahirette!
Sevdalın şu dağı del dese, koşar, delersin! İş Allah’a geldi mi, gücün yok, sendelersin!
Ölüm güzel bir şey, budur perde arkasından haber, güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber!
Tam 30 yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.
Sen çok sev de bırakıp giden yar utansın.
Benim istediğimi Allah istemiyorsa konu kapanmıştır.
Hazreti Ali bin Ebu Talibin Sözleri
Dinimiz kendimize uymaz, biz dinimize uyacağız. Kim dini kendisine uydurmaya çalışırsa o Müslüman değildir. Mahmut Ustaosmanoğlu
Haksızlık karşısında eğilmeyiniz çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali (r.a))
En uygun davranış kendine nasıl davranılmasını istiyorsan insanlarda öyle davranmandır. Hz. Ali
Takva, dini ıslah, nefsi muhafaza eder ve mürüvveti süsler.
Kendini cömertliğe alıştır ve her ahlakın en iyisini seç çünkü iyilik alışkanlık haline gelir.
Söz dilinin sustuğu ve amel dilinin söylediği nasihat hiçbir kulak tarafından kovulmaz ve onun faydası ile hiçbir fayda bir olmaz.
Kıskançlık insanın kalbi ve sinirleri üzerinde kötü etkiler bırakır ve insanı hasta eder.
Yumuşak ahlak soyluluk ve büyüklüktendir. Yumuşak huyluluğun bitmez tükenmez kaynağı ol. Kimseye asla eziyet etme, yaptığın şeyin sonuçlarını görür ve duyarsın.
Susmak, sana ağırbaşlı bir elbise giydirir ve sonunda özür dileme zorundan korur.
İlim, insanı Allah’ın emrettiği şeylere götürür, züht ise o şeylere erişilmesini kolaylaştırır.
Şerefine düşkün olan kötü cevap almaktan kendini sakınır. İnsanların davranışlarını düşünerek ve gözeterek onlarla uyum içinde yaşayan kendi kişiliğini de korur.
Yüzünüze karşı yapılan şişirme övgüleri dinlemekten kendinizi koruyunuz çünkü onlar kalpleri kirletip ortalığa pis bir koku yayarlar.
Akıl tamam olunca, söz azalır. Hz. Ali
Zalime gelip çatan adalet günü, mazlumun uğradığı cevir ve cefa mihnetinden çetindir. Şiddet son dereceyi buldu mu ferahlık gelir çatar. Bela halkaları tam daraldı mı genişlik yüz gösterir.
Kim bir işte halka öncü olursa, başkasını terbiyeye kalkmadan kendisini terbiye etmeli. Bu terbiye de diliyle öğüt vermeden önce, huyuyla öğüt vermek suretiyle olmalı. Nefsine muallim olup kendini terbiye eden kişi, insanlara muallimlik edip onları terbiye edenden daha fazla ululanmaya değer.
Yeni ilmi şeyleri öğrenmekle, kalbinizin yorgunluğunu ve rahatsızlığını giderin çünkü kalpleriniz de vücudunuz gibi yorulur.
Sözünde duramayacağın bir yerde söz verme ve kefaletine vefa edemeyeceğin yerde kefil olma.
Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz. Lakin vatanınıza ve milletinize fenalık eden bir kimseyi asla affetmeyiniz.
Söz dilinin sustuğu ve amel dilinin söylediği nasihat hiçbir kulak tarafından kovulmaz ve onun faydası ile hiçbir fayda bir olmaz.
Yaptığı günah bir işle övünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür.
Yoksula yardımı dilenmeden yap. Sen onu el açmak zorunda bırakırsan, verdiğin sadaka ile onun sadakadan daha değerli olan haysiyetini satmaktan kurtarırsın.
Hz Ali’nin Hikmetli Sözleri
Derin fikre sаhip olаnın nаzаrı dа güzel olur.
Bin defа mаzlum olsаn dа bir defа zаlim olmа!.
Lüzumsuz şeylerin peşinden koşаn, lüzumlu şeyleri kаçırır.
İlimsiz ibаdette, tefekkürsüz Kur’аn tilаvetinde hаyır yoktur.
Akıl gibi mаl, iyi huy gibi dost, edep gibi mirаs ve ilim gibi şeref olmаz. Hz Ali
Akıllı; şehvetten uzaklaşan, ahireti dünya ile değişmeyendir. Akıllı, yalnız ihtiyacı kadar ve delille konuşur, sadece ahiretinin ıslahı için çalışır.
Kurаn tilаveti ile kаlbine ruhаni feyiz sirаyet eden kimse, dostlаrının аyrılığı ile vаhşet hаlini hissetmez.
Ey insan; senin için dün geçmiştir. Bir daha geri gelmez. Yarın ise kesin değildir. O halde dem bu demdir… İçinde bulunduğun anı iyi değerlendir.
Dil pek keskin bir kılıçtır. Kan akıtmadan can yakar.
Mal, harcandığı kadar sahibine ikramda bulunur. Kişinin yaptığı cimrilik kadar ona ihanet eder.
Yalancıların başlıca sıfatları şunlardır: önce sana diller döker, birçok şeyler vaat eder, sonra senden vazgeçer, daha sonra da arkandan senin aleyhine birçok şey söyler.
Ahlak’ın ahlaksızların elinde oyunca olduğu bir toplumdan hayır bekleme.
Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanın bir anlamı yoktur.
Ayıbın en büyüğü, sende olan bir ayıpla başkasını kınamandır.
Halka karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi davranmayın ve onları azarlamayın.
Sakın insanın iyisi ile kötüsünü bir tutma. Çünkü bu eşitlik, iyileri iyilikten soğutur.
Sıkıntı ve musibitlere karşı iki şey ile Rabbine sığın; Sabır ve Namaz
İki yüzlü çıkarcı insanlardan uzak durmak çok zordur. Onlar yapmacık sevgilerini gösterip içlerinde kötülüğü saklarlar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana sevgi duyarlar ve sen bir şeyler verdikçe mutlu olurlar.
Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması ve güzellik kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır. Fazilet, gücü yettiğinde affetmektir.
Fasık ve günahkar kimselerle arkadaş olmaktan kaçın çünkü kötülük kötülüğe kavuşur.
Şu iki insanı asla unutmayın. İhtiyaç anında yanınızda olanı, zor zamanda yalnız bırakanı.
Sana niçin yaptığını sorduklarında utanacağın ve yalanlamaya kalkacağın işleri yapmaktan çekin.
Hiç kimsenin hatasını yüzüne vurmayınız. O hatayı işleyene hatasını, başka birini misal göstererek anlatınız.
Kendisini beğenen ve kendisinden razı olan bir kimsenin kusur ve zaaf noktaları aşikâr olur.
Amel eden cahil kişi, yoldan başka yerde yürüyen gibidir. Bu yürüyüşü ona, ihtiyacından uzaklaşmaktan başka bir şey kazandırmaz.
Kendi çocuğunu edeplendirdiğin şeyle yetimi de edeplendir ve çocuğunun eğitimi için yararlandığın yerden yetim için de yararlan.
Sabır iki kısımdır; belaya sabır iyi ve güzeldir. Bundan daha güzeli, haramlara karşı sabırdır.
Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da, sen olmazsın.
Düşünme ve sevinme! Zamanın Sana ne sakladığı bilinmez.
Her sırtını sıvazlayanı dost sanma, belki bıçaklayacak “Yer” arıyordur.
Kendisine edep yüklenen kimsenin kötülükleri azalır.
Senden vazgeçene rağbet etme.
Fakirin ihtiyacı zenginin israfı kadardır.
Cafer-i Sadık Sözleri
İyilik, ancak asaletli ve dindar kimseye uygundur. İhsan ve iyiliğin kadrini bilip teşekkür eden çok azdır.
Babalarınıza iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler. Halkın hanımlarına karşı iffetli davranın ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar.
İnsanlarla yaşama ve muaşeretin düzene girmesinin üçte iki-si, zeka ve üçte biri de görmezlikten gelmeye bağlıdır.
Halkın günahlarını araştıran ve kendi günahlarını unutan bir kul gördüğünüzde, bilin ki (Allah’ın) tuzağına duçar olmuştur.
Mü’min, şu sekiz özelliğe sahip olmalıdır: Buhranda ağır başlı, belada sabırlı, varlıkta şükredici, Allah’ın verdiği rızka kanaat eden, düşmana (bile) haksızlık etmeyen, dostlara yük olmayan, çalışıp zorluğa katlanan, insanlara zararı olmayan…
Kim hain birisinin yanına bir emanet bırakırsa, Allah onu korumaya kefil değildir.
Ancak üç haslete sahip olan kimse iyiliğe emredip kötülükten sakındırabilir: Emir ve nehiy ettiği şeyi bilen, emir ve nehiy ettiği şeyde adil olan (haddi aşmayan), emir ve nehiy ettiği şeyde yumuşak davranan.
Toplumdan bir kişinin Selam vermesi, o toplum için yeterlidir. Onlardan bir kişinin cevap vermesi de yine aynı şekildedir.
Allah bazı kavimlere nimet verir; şükretmeyince o nimetler kendileri için azap olur. Bazı kavimleri de musibetlere duçar kılar; sabredince o musibetler kendilerine nimet olur.
Mü’min ancak üç şeyle ıslah olur: Dinde bilgi sahibi olmak, güzel tedbirli olmak ve zorluklara karşı sabretmek.
Ahlakı kötü olan kimse, kendi eliyle cezalandırılmaktadır.
İmanın en sağlam kulplarından biri, Allah için sevmek, Allah için nefret etmek, Allah için vermek ve Allah için esirgemektir.
Biri, kendi vehmince Allah’a bilmediği şeyi öğretmeye kalkışırsa (yani, Allah adına yalan konuşur ve O’na iftira ederse) Allah’ın arşı sarsılır.
Kim öfke, tamah, korku ve şehvet halinde nefsine hakim olursa, Allah onun bedenine cehennem ateşini haram kılar.
Allah’ın, kuluna, onun ümit bile etmediği yerden verdiği nice nimetleri vardır. Arzuları bekledikleri yerde değil de başka yerde olan nice insanlar vardır. İhmalkârlıktan dolayı, kendi payına ulaşmayan ve kendi ayağıyla yokluğa koşan nice insanlar vardır.
Hayâ iki çeşittir: Biri zaaf ve güçsüzlükten; diğeri ise kuvvet, İslam ve imandandır. (Soru sormama ve konuşmama gibi utangaçlıktan kaynaklanan hayâ ve çekingenlik, zaaf ve noksanlıktır. Ama haramları işlemek hususunda çekingen olmak, şeref ve imanın kuvvetli oluşundandır.)
Kim insanlarla arasındaki ihtilafında onlara hak verirse, başkaları hakkında hakem olmasına rizayet gösterilir.
Suçlanacak yerde duran kimse kendisine kötü zanda bulunan kimseyi kınamamalıdır. Sırrını saklayan kimsenin yetkisi, daima kendi elinde olur. İki kişiyi geçen her söz ifşa olur. Kardeşinin yaptığını iyiye yorumla. Sözüne iyi bir tevil bulduğun müddetçe onu kötüye yorumlama. Dürüst olan kardeşleri, elden kaçırma; çünkü onlar, varlıkta azık, belada ise siperdirler. Allah’tan korkan kimselerle istişare et. Kardeşlerini takvaları miktarınca sev. Kötü kadınlardan çekin; iyilerinden de kork. (Kadınlar) sizi iyi işe emrederlerse, kötü işte size meyletmemeleri için onlara muhalefet edin.
Caferi Sadık’tan Hikmetli Sözler
Mü’minin dostu ilim, yardımcısı olgunluk ve hilim, ordusunun komutanı sabır, kardeşi halkla iyi geçinme, babası ise yumuşaklıktır.
Sadece öğüt alan mü’min ve öğrenen cahil iyiliğe emredilip kötülükten sakındırılır. Ama kırbaç ve kılıç sahibi olan kimse değil. (Çünkü emir ve nehiy onu zulüm yapmaktan alıkoymak için yeterli değildir.)
İslam bir derecedir; iman da İslam’ın üzerinde bir derecedir; yakin de imanın üzerinde bir derecedir; insanlara yakinden daha az bir şey verilmemiştir.
İlmi olmayanı mutlu saymak, sevgi ve muhabbeti olmayanı övmek mümkün değildir. Sabırlı olmayan kimse de kâmil sayılmaz. Ulemayı kınamaktan ve onlara dil uzatmaktan kaçınmayan kimse için, dünya ve ahiret hayrı ümit edilmez. Akıllı adam, sözüne güvenilmesi için doğru konuşan ve nimetin çoğalmasını hak etmesi için de şükreden olmalıdır.
Bir âlim, bin abid, bin zahid ve bütün gücüyle çalışan (ilimsiz) bin kişiden daha üstündür.
Kadılar, dört kısımdır: Üç kısmı cehennemde, bir kısmı da cennettedir:
- a) Bilerek, haksız yere hüküm veren kimse, cehennemdedir.
- b) Bilmeyerek haksız yere hüküm veren kimse cehennemdedir.
- c) Bilmeyerek hakka hüküm veren kimse cehennemdedir.
ç) Bilerek hakka hüküm veren kimse ise cennettedir.
Allah’ın kullara bildirmediği bir görev (mükellefiyet), kullara ulaşmadıkça onlardan kaldırılmıştır.
Alçak insanlarla oturup kalkmaktan sakın. Çünkü alçak insanlarla oturup kalkmak insanı hayra götürmez.
Mü’min, yalan ve hıyaneti ahlak edinmez. Münafıkta da şu iki haslet bir arada olmaz: Güzel vakâr ve sünneti anlamak.
İnsan için en yararlı olan şey başkaları söylemeden önce kendi ayıbını görmesidir. Her şeyden daha zor, fakirliği gizlemektir. Her şeyden daha faydasız, öğüt kabul etmeyene öğüt vermek ve ihtiraslı adamla komşu olmaktır. En iyi huzur, halktan bir şey beklememektir. Sabırsız ve tahammülsüz olma! Senden üstün olan muhalif kimselere tahammül etmekle nefsini kontrol et. Çünkü ona muhalefet etmemekle, onun meziyet ve üstünlüğünü itiraf etmiş olursun. Başkalarını kendisinden üstün görmeyen kimse bencil insandır. Bil ki, Allah karşısında küçülmeyen kimsenin, izzeti olmadığı gibi Allah için tevazu etmeyen kimsenin de yüceliği olmaz.
İmam aleyhi’s-selâm Mufazzal’a şöyle buyurdu: “Sana altı haslet tavsiye ediyorum; onları Şialarımıza ulaştırmalısın.” Mufazzal: “Onlar nelerdir?” dediğinde İmam aleyhi’s-selâm şöyle buyurdu:
Emaneti sahibine teslim et.
Kendin için sevdiğin şeyi kardeşin için de sev.
Bil ki, her işin bir sonu vardır; öyleyse sonuçlardan kork.
İşlerde beklenmedik hadiseler vardır; öyleyse ihtiyatlı ol.
Çıkışı kolay, inişi zor olan dağa çıkmaktan (gidişi kolay, dönüşü zor olan bir yoldan) sakın.
Yerine getirilmesi senin elinde olmayan bir iş konusunda dostuna söz verme.
Dostluk Hakkında Sözler
Dostluk, ancak haddi aşamamakla gerçekleşir. Kim bu had ve şartların hepsine veya bunlardan bazısına riayet ederse, gerçek bir dost olur. Aksi takdirde, böyle bir kimsenin dostluğunu dostluk sayma.
Bu hadlerin birincisi, içte ve dışta sana karşı aynı olmasıdır. İkincisi, senin ziynetini (iyiliğini), kendi ziyneti ve senin kötülüğünü de kendi kötülüğü bilmesidir. Üçüncüsü, bir makam veya servete ulaştığında, sana karşı durum ve tavrının değişmemesidir. Dördüncüsü, gücü yettiği bir şeyi senden esirgememesidir. Bu hasletlerin hepsinden kapsamlı ve üstün olan beşincisi de, musibet ve sıkıntılarda seni yalnız bırakmamasıdır.
Denediğin haini emin bilmemelisin, emin bildiğin kimseyi de suçlamamalısın.
Çabuk usanıp bıkan (çabuk inciyip sabırsızlanan) kimsenin dostu ve kıskanç kimsenin de muhtaç olmadığı durum olmaz (sürekli muhtaçtır). Hikmette çok düşünmek, aklı kemale eriştirir.
Hiç kimseyi üç defa öfkelendirmedikçe dostluğunu bir şey sayma.
Dostuna tam güvenme (bütün sırlarını ona açıp söyleme.) Çünkü güvenme sonucu düşmenin, telafisi zor olmaz.
Üç kez öfkelendiği halde sana kötü söz söylemeyen dostu, kaybetme!
Bir zaman gelir ki, samimi arkadaş ve helal paradan daha nadir hiç bir şey bulunmaz.
Alim Sözleri
Emeksiz zengin olanın, kitapsız bilgin olanın, sermayesi din olanın, rehberi şeytan olmuştur. Yunus Emre
Ham düşünceleri, ancak akıl pişirir. (Firdevsi)
İlim gıdа gibidir. Onа her zаmаn ihtiyаç vаrdır. Fаydаsı dа herkesedir. Abdülvehhâb-i Müttekî
Kişiye hatası söylenmezse, kabahatini hüner zanneder… Sadi Şirazi
İslаmiyet’in içinde hiç bir kötülük, İslаmiyet’in dışındа dа hiç bir iyilik yoktur. Ebu-l Vefâ
Hasedciye rahat, kötü huyluyu da şeref yoktur. (Ahnef bin Kays)
En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar. (Hafız Şirazi)
Cаhillerle tаrtışmаyın, ben hiç yenemedim. İmаm Gаzаli
Çocuktаki utаnmа hаli ondаki аkıl nurunun аlаmetidir. İmаm Gаzаli
Dünyа üç gündür; dün, bugün ve yаrın. Dün geçti. Yаrının geleceği belli değil. Öyle ise; bugünün kıymetini bil! Hаsаn-i Bаsri
Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer. (İbni Haldun)
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür. Mahatma Gandhi….
İnsanların sözü hem alınır hem de reddedilir. Ancak şu kabrin sahibi Muhammed (s.a.v.)’in sözü başka… O reddedilmez. İmam Malik
İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki: Yumuşak, tatlı söz, insanda gizlenmiş kin kirini temizler. Cidâl ve inâd ise, bunların zıddıdır. Cidâl ve inâd sebebiyle söylenilen kaba ve çirkin sözler, kalbi kırar, geçimi zorlaştırır, kızmaya sebep olur, göğsü daraltır.
“Kendisine hayrı olmayan kimsenin başkasına hayrı olmaz. İnsan kendisi için hayır işlemez, kendisine iyilik yapmazsa insanlar da ona hayır ve iyilik yapmaz.” İmam Malik
-Talebelerinden biri ona: “İnsanlar sizin devlet adamlarıyla çok sık görüştüğünüzü söylüyorlar. Size yakıştıramıyorlar.” deyince, İmam-ı Malik Hazretleri: “Bunu bilerek yapıyorum. Çünkü bunu yapmasam layık olmayan biriyle görüşür, işleri ona danışırlar. Eğer onlarla gidip görüşmesem, bu şehirde Peygamber Efendimiz’in sünnetlerinden işlenip tutulan kalmaz.” buyurdu.