Kıyametin Uzak ve Yakın Alametleri

Kıyametin Uzak ve Yakın Alametleri post thumbnail image

Kıyametin Uzak ve Yakın Alametleri

Kuranı Kerim’de 40 yerde “Kıyametin kopma zamanı” diye adlandırılan “Kıyamet Saati”  tabirinin geçmesi kıyametin mutlaka gerçekleşeceğinin göstermektedir. Kıyametin kopmasına yakın bazı alamet ve işaretler ortaya çıkacaktır.

Hadislerde de bu hususun tarihi bilinmemekle beraber bu gaybi zamanın birçok alameti bahsedilir. Bunların bazısı kıyametin son sürecine ait ciddi büyük alametler olmaktadır.

Kıyamet, dünyanın var olduğu tarih dilimi gibi gaybi bir husustur. Zaten insanoğlunu çok da ilgilendiren bir konu değildir. Neden mi böyle diyorum? Çünkü Allah bize kıyametini saatini bilince cennet nasip etmeyecek. O kıyametten ve ötesindeki Berzahtan ve Mahşer gününe kadar ne yaşadık, Allah için neler yaptık, nelerden vazgeçtik ona bakacaktır.

 

Elbette insanoğlu merak duygusuyla yaratılmıştır. Her ne kadar tarihi bizim akıbetimizi etkilemese de kıyamete giden yolları bizler etkilemekteyiz. Kıyamet insanlığın Allah’ın emir ve yasaklarından çıkıp, merhameti, iyiliği adaleti bırakıp küfre, zulümlere, menfaatlerine göre hareket etmesine göre yakınlaşmaktadır. Kıyamete yakın son dilimlerde belirgin özellikler çıkacak olsa bile asıl sebebi onlar değil genel olarak bildirilen işaretlerdir.

 

Nedir bu işaretler hadisler ve ayetlerden bakalım.

Ansızın vuku bulacak olan kıyametin, Yecuc Mecuc’un, Dabbetul Arz’ın çıkması, Gökte tüm insanları saran bir dumanın varlığı, ayın yarılacağı bizzat ayetlerde yer alan belirtilerdendir.

 

Hadislerde ise;

İlmin ortadan kalkıp cehaletin yerleşmesi, sarhoşluk veren içkilerin yaygınlaşması, zinanın aleni hale gelmesi.

Köle kadının efendisini doğurması, çobanların zenginleşerek bina yapmakta yarışması.

Zekât verilecek kimse bulunamayacak kadar servetin çoğalması.

Aynı davayı güden iki büyük topluluğun birbiriyle savaşması, adam öldürme olaylarının ve fitnelerin fazlalaşması, elli kadına bir erkek düşecek şekilde kadın nüfusunun artması.

Müslümanların kıldan ayakkabı giyen, küçük gözlü ve geniş yüzlü insan gruplarıyla savaşması.

İnsanların hayatlarından bıkarak ölülere gıpta etmesi.

Allah’ın elçisi olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı Deccalin türemesi. Yecüc ve Mecüc Seddi’nin açılması.

Yeryüzünde Allah veya lâ ilâhe illAllah diyecek bir kimsenin kalmaması.

Gece ile gündüzün birbirine eşit hale gelip kopuş zamanının yakınlaşması.

Zamanın bereketsizleşmesi ve günlerin bir saman alevi gibi geçmesi.

(Suriye’de bulunan) Busra’daki develerin boyunlarını aydınlatacak bir ateşin Hicaz bölgesinden çıkması.

Depremlerin sıklaşması, Güneşin batıdan doğması.

Dabbetü’l-arzın zuhur etmesi, doğuda, batıda ve Arap yarımadasında kara parçalarının batması…

Ve yine diğer belirtiler şu şekilde ele alınmıştır:

Kur’anı Kerim’in önemi insanlar tarafından unutulacak, namaz kılınmayacak, emanete riayet edilmeyecek.

Faiz helâl sayılacak.

Seviyesiz ve şahsiyetsiz kişiler yönetici olacak, ebeveyne isyan edilip beyler hanımların emrine girecek.

Toplumlar geçmişlerine lânet okuyacak, akşam Mümin olarak yatan kişi sabah kâfir olarak kalkacak.

Yöneticiler insanlara zulmedecek, şerrinden korkulan kimselere itibar edilecek.

Ticareti dürüst olmayan gruplar ele geçirecek.

Mescidler süslenmekle birlikte ibadete önem verilmeyecek.

Erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla yetinecek.

Kadınlar sosyal konum açısından ön plana çıkarılacak ve erkekler kadınlara benzemeye çalışacak.

Açıklık yayılacak, hayâsızlık çoğalacak.

Cihad ve irşad faaliyetleri terkedilecek, sadece din dışı ilimler öğrenilecek.

Kader inkâr edilecek ve yıldız falına inanılacak,

Liderliğe elverişli kimseler azalacak.

Ani ölümler çoğalacak,

Cahiller, aynı zamanda dürüst olmayan zâhid ve sûfîler türeyecek.

Akrabalık bağları kesilecek, yalancılar tasdik edilip doğru konuşanlara itibar edilmeyecek,

Kitapların sayısı artacak, yağmurlar ve yıldırımlar çoğalacak, madenler yok olacak…

 

Kıyametin kopmasını haber veren hadisler yakın ve uzak olarak şöyledir:

Cemel Vak‘ası, Sıffin Savaşı, Hz. Hüseyin’in öldürülmesi, Fâtımî ve Karâmita fitneleri, ayrıca belli yerlerde vuku bulmuş bazı depremler zikredilir. (Bunların sonuncusu dışında hiçbiri hadislerde kıyamet alameti olarak yer almamıştır.)

 

Genel alametler arasında ahmak ve alçakların dünyanın en mutlu insanları olması, kötülük ve fuhşun yayılması, çocuğun ebeveynine isyan etmesi, oyun ve çalgı aletlerinin ortaya çıkması, fasıkların toplumun efendisi haline gelmesi, gasp olaylarının çoğalması, sıla-i rahimin kesilmesi gibi ferdi ve içtimai alanda bozuluşun vuku bulacağına ilişkin olaylar yer alır.

 

Gerçekleşmesinin ardından kıyametin kopacağı haber verilen yakın alametler arasında da Mehdinin gelişi, Deccalin çıkışı, Hz. İsa’nın gökten inişi, Yecüc ve Meücün, Dabbetü’l-arzın ortaya çıkması, Güneşin batıdan doğması ve insanları toplanma yerine sevkeden bir ateşin yerden çıkışı gibi belirgin olaylar zikredilir. Bunlar da genellikle Resûl-i Ekrem’e atfedilen hadislere dayandırılır.

 

Kıyametin belirtileri arasında genel işaretler toplumun ahlaki çöküntüsünü anlatmaktadır. Bu sebepler kıyametin asıl gelişinin sebebidir. Kıyametin çok yakınlaştığını belirten hadisler ise daha çok dünya sistemindeki maddi kozmik, astronomik ve sosyolojik değişimlere işaret etmektedir.

 

Kıyametten korunmak elbette gerekmektedir. Lakin bu korunma hususu o son evrenin zamanını belirlemek önceden tedbir almakla olacak bir durum değildir. Aksine kıyametin küçük alametleri diye kitaplarda geçen ama kıyametin asıl sebebi olan toplumsal ve ahlaki yıkım değiştirilmelidir.

 

Kıyametin bir gün kopacağı elbette kaçınılmaz bir haberdir. Bunu Allah’u Teala ayetlerinde kesin bir ifadeyle bize defalarca söylemiş ve sakınmamızı emretmiştir. İşte bu sakınma kıyamet gelmeden önce, kıyametin sebebi olan hal ve tavırlardan sakınmak ve kıyamet sonrasında da mahşerde alınacak olan kararın aleyhimize olup o yakıcı azabın tadıldığı cehennemden uzaklaşmamız içindir.

 

Dünya açık şekilde kıyamet alametlerini ortaya koymaktadır. Tevbe etmek, güzel işler yapmak için belki de çok vaktimiz yok. Kıyamet olmasa dahi ölümün her an ensemizde soğuk şekilde üflediğini artık görmemiz gerekmektedir. Allah’a sığınmanın ve haramlardan sakınmanın yollarını aramak ve topluma yaymak için çaba göstermemizin vakti çoktan geldi de geçmektedir. Daha fazla ağırdan alamayız.

Ey İslam’ın askerleri, önce kendimize sonra da dünyadaki tüm kötülüklere DUR! Demeliyiz…

Deccal Fitnesi ve Diğer Kıyamet Alametleri

Deprem ve Günah Arasında ilişki var mıdır

Yahudiler Ve Masonlar Arasındaki Bağ Nedir

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar