Kuran’ı Kerim Nasıl Bir Kitaptır

Kuran’ı Kerim Nasıl Bir Kitaptır post thumbnail image

Kuran Nasıl Bir Kitap

Kuran’ı Kerim Nasıl Bir Kitaptır?

İnsanlar arasında, cemaatler hatta belki mezhepler arasında bile çok farklı görüşler vardır. Bu görüşlerden biri de Kuran’ı biz anlayabilir miyiz, anlayamaz mıyız? Kuran’ı başkalarından mı öğrenmeliyiz yoksa kendimiz de öğrenebilecek miyiz?

Akla gelen birçok soru oluyor. Tabi ki bu soruların temelde kaynağı, İslami hassasiyetten kaynaklı. Lakin biliyoruz ki, haddinden fazla derinlere inmek de hele de o bilginin olgunluğuna sahip değilsek, bizlere faydadan çok zarar getirecektir.

Yazımızın başındaki farklı görüşlerin düşüncelerin soruları ışığında ben de naçizane görüşlerimizi bildirmek istiyorum. Tabi ki bu görüşlerimizin, İslam’a ait olması için, bunları kendi aklımızın yettiğinde ayet ve hadislere dayandıracağım.

Benim görüşüm, Kuran herkese inen ve kulluk, iman bildirgesi, yönergesi ve haritası olduğu için herkesin anlayacağı yanındadır. Lakin Kuran’ın her ayetini anlayabileceğimizi, en azından hemen anlayabileceğimizi iddia etmiyorum. Bu düşüncemi şöyle bir benzetmeyle yapmak istiyorum…

 

Kuran Kerim Altın RengiKuran’da Hakiki Müslümanlar

 

Hepimiz nerdeyse hayatımız sürecinde çeşitli kademelerde eğitim görmüşüzdür. Ve hayatımızın her yaş grubunda farklı şeyler öğrenmişizdir. Fakat her kademe ve yaş grubunda, belli konular bizler için öğrenilebilirken, diğer dönemin bilgisi bizim öğrenemeyeceğimiz kısımda kalır. Mesela Matematikte integral konusu vardır. Ve bu konu yaklaşık olarak, lisenin son sınıfında öğrenilir. Neden bunu ilkokulda, yâda ortaokulda değil de lise de verilir, düşündük mü? Aslında cevabı çoğumuz biliyoruz. Çünkü integralden önce, onun içinde var olan daha basit işlemleri bilmemiz gerekir. Toplama, çıkarma, çarpma, bölme öncelikle ilk öğrendiklerimiz olur. Çünkü Matematiğin temelinde bunlar vardır ve bunları belli bir gelişimini tamamlamış her çocuk öğrenebilir. Daha sonra bunların temelinden ayrılmayan bir dizi konu gelir. Hepsi bu temelden var olur, çoğalır ve her defasında olgunlaşmayla beraber öğrenme düzeyi arttıkça, kişinin de kapasitesi daha derin konulara uygun hale gelir. İşte böyle bir sürecin var olduğu bir insan var. Kuran’ı Kerim de böyle bir süreçten geçilmesi gereken bir kitaptır. Hepimiz anlayabiliriz ama adım adım ilerlemeliyiz. Öncelikle belli bir yaşı yâda olgunluğu kazanmış bireylerin anlayacağı temel bir iman ve inanç sistemi kurulur. Daha sonra da ilim derinleştirilir. Lakin şöyle de bir şey vardır. Belli bir seviyeye kadar her insan yükselip, anlayabilir lakin o bilginin ötesine geçmek ise belli bir yetenek, marifet istemektedir. Bunu da Kuran’ı Kerim de şu ayetlerden anlıyoruz:

 

Kuran Kerim Altın RengiKuran’ı Kerim’i Herkes Anlayabilir mi?

 

Ali İmran Suresi 7

Sana kitabı indiren O’dur. Onun (Kur’an) bir kısım ayetleri muhkemdir ki bunlar kitabın esasıdır; diğerleri ise müşabihtir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, fitne çıkarmak ve onu (kişisel arzularına göre) tevil etmek için ondaki müteşâbihlerin peşine düşerler. Hâlbuki onun tevilini ancak Allah bilir; bir de ilimde yüksek pâyeye erişenler. Derler ki: Ona inandık, hepsi rabbimiz katındandır. (Bu inceliği) yalnız aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

Görüldüğü üzere Allah ayetlerinden bir kısmının, ki bu kısım Kuranın az bir kısmını oluşturur. Onları ancak Alim yani dinde derinleşmiş olanların anlayacağını, diğer çoğunluk olan ayetlerin ise herkesin anlayacağını vurgulamıştır.

İki görüş hakim demiştik, konumuzun başında. Ve bu görüş farklarının temelde imani hassasiyet olduğuna eminiz. İki görüşten Kuran’ı biz anlıyamayız diyenlerin aslında ayette dediği gibi kalbinde eğrilik bulunanların görüşlerinin kirliliği sebebiyle yanlışa yormasını engellemek amaçlı bu düşünceyi benimsemişlerdir. Lakin bu görüş, zamanla farklı boyutlara ulaşılmış ve bir kitle, Kuran’ı biz anlamayız diyerek, O’nun bize verdiği mesajları, bilgileri düşünmek, idrak etmekten uzaklaşmıştır. Bunu farkeden diğer bir kitle ise, Kuran’ın öyle çok bilinmeyenli bir denklem olmadığını, belli ayetler dışında hepsini gayet rahat zamanla, Sabırla öğrenebileceğimizi söylemişlerdir. Aksi halde Kuran’ı biz anlamayız diye çıkan topluluk çoğalınca, okuyup anladıklarını iddia eden iyi ya da kötü kitlelerin egemenliğinde yaşamak ya da Kuran’dan tamamen uzaklaşarak yaşamlarını tamamlamış olacaklardır. İşte bu kadar ciddi bir duruma gidebilecek bir husus olduğu için ben de bu konuyu sizlere bir kez daha beraber düşünelim diye açtım.

Şunu bilmeliyiz ki, Sabreder, çabalar ve ilim öğrenmek istersek, Allah bizlerin en büyük yardımcısı olacaktır. Bizlere hatta bunu ayetinde de bizzati müjde vermiştir.

 

Kuran Kerim Altın RengiKuran’da Oku Emri

 

Enfal Suresi 29

Ey iman edenler! Eğer Allah’tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir.

Ayette ki müjdeyi görüyoruz. Allah’tan hakkıyla korkabilir, ve O’na güvenip çabalarsak, Allah bizdeki bu çaba ve samimiyet sebebiyle, bize iyiyi, güzeli, doğruyu ilham edecektir. Yani korkmayın Kuran okumaktan, korkmayın Kuran’ı anlamak ve yorumlamaktan. İlla korkacaksanız, samimiyetinizden korkun. Her ne amaçla hayatıma alacağım ben bu ayetleri, Allah için mi nefsim için mi? Tüm mesele burda. Eğer samimi bir imanla, salih bir amel bir araya gelirse herşey çok güzel olacaktır. Ve Sabırla işlenmiş bir ilim, gönlümüze nakış nakış işlenecektir. Allah yolumuzu açık, Kuran’la yaşıyan, samimi iman sahibi insanlardan eylesin.

yazan: imtihan

Kuran Sohbetleri

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar