Müslüman Nasıl Olmalı

Müslüman Nasıl Olmalı post thumbnail image

Müslüman Nasıl Olmalı

İmtihan hali sebebiyle, dünya hayatında birçok zorlukla karşılaşırız. Kimimizin imtihanı kimimize göre daha ağır olur. Allah hepimizi farklı şekillerde imtihan eder. Bazen bizler derdin sahibi olmayınca, kendimizi imtihanın dışında tutarız. Ama öyle değildir. Allah derdi çekene imtihanı derdi kılmıştır, biz dertsiz görünen kullarına da, imtihanı onlara yardım edip etmeyeceğimiz, onların derdine ortak olup olmayacağımız konusunda bir imtihan olarak çıkarır karşımıza.

Hayatta yaşanan hiç bir şey sebepsiz değildir. Eğer ki insanlar karşımıza çıkıyorsa, bu tevafukların sebepleri mevcuttur. Hiç aklınızdan geçmez mi, onca insan arasında neden biz tanıştık, biz konuştuk ya da benden yardım istedi diye. Bana geldi hiç tanımadığım insanlar, ben derdini duydum neden oldu bunlar diye. Evet, ben bu karşılaşmaların öylesine olduğuna inanmıyorum. Her karşılaşmada alacağımız bir ders, yapmamız gereken bir sorumluluk olduğuna inanıyorum. Bazen bunu görmezden gelmek istese de nefislerimiz, bu yine de karşılaşmamızdaki sebebi ortadan kaldırmayacaktır.

Bu dünya hayatında ömrümüz tamamlanacağı o güne kadar hiçbir günümüz boş yaratılmamıştır. Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren bir mana taşırız ve o mana ölene kadar da hep boynumuza asılmıştır. Kul olmak için geldik bu dünyaya. Kul olmanın ne demek olduğunu anlamak için. Allah’a iman etmek ve Allah’a teslim olmak için. Allah’a iman etmek, Allah’ı sevmek, bütün sevgilerde olduğu gibi sorumluluklar getirir.

Allah’ı seviyorsak eğer, O’nu özleriz, Onunla olmak için ve O’nu mutlu etmek için elimizden gelen her şeyi yaparız. Çünkü gerçek ve büyük sevgileri taşıyan kalpler, sevdiğinin üzülmesine dayanamazlar. Bizler de Allah’ı sevdiğimizi iddia ediyoruz. Sevmenin sorumluluğunu yüklenmeden, seven sevdiğini ikna edebilir mi? Siz olsanız, sizinle vakit geçirmeyen, sözünüze değer vermeyen, sizi üzeceğim diye kalbi titremeyen birinin sevdiğine inanır mısınız? Çok zordur değil mi, çünkü sevginin çekim gücü vardır, değil ki öyle zevke uzaklaşmak, zaruriyette bile uzaklaşmamak için çok uğraşır. Bunu yaparken de hasretle yapar, içindeki heyecanı ve tüm arzusuyla. Çünkü sevmek çok güçlü bir duygudur. Belki de evrenin en önemli yaratılma sebebidir. Kulun Rabb’ine olan sevgisi ve Allah’ın dünyaya koyduğu kulun kula sevgisi ve tüm yaratılanlara olan sevgimiz hep bundan ötürüdür.

Allah’a olan sevgimizi bir insana olan sevgimiz gibi gösteremeyiz çoğu açıdan. Ama Allah’a olan bağlılığımız O’nun hükümlerine uydukça ortaya çıkar. Allah sevgisinin önemli bir kısmında Merhamet vardır. Allah bizlere merhamet eder ve bizlere de bu merhameti kalplerimizde taşıyın, der. Merhamet etmeyen birine, merhamet etmek zordur. Çünkü sadece kendine merhamet arayan insan başkasına merhamet edemiyorsa bu bencilcedir. Bencillik ise kötü bir haslettir.

Allah’ı razı etmenin bir yoludur, kullarının rızası. Burada ki rıza nefsin ön plana alması değil. Allah için merhamet etmek, Allah için yardım etmek, Allah için ziyaret etmek, insanlara yardım etmek, onları imtihanlarında yalnız bırakmamak ile olur.

Asıl anlatmak istediğim kısma geri dönersek, bir yakınımızda, bir arkadaşımızda, çevremizde duyduğumuz bir dert olduğunda, kendi derdimiz yok diye şükretmek yetmez. Onlara yardım edebilme ihtimalimiz varsa bilmeliyiz ki yarın mizan da bunlar da sorulacaktır. Falanca hastaydı, senin hiç mi boş vaktin yoktu da gitmedin denecek, ya da falanca borçluydu, yokluktaydı, sen ise israfa girdin, para biriktirmenin peşine düştün denmeyecek mi?

Ben sana yokluk vermedimse, seni imtihansız mı bıraktım, yokluk verilenin derdiyle nasıl ilgilendiğin de senin imtihanındı denecek belki de. Yani biz sanıyor muyuz ki, başkaları üzülürken mutlu olacağız. Birileri hastayken, birileri açken, birileri ölümle mücadele ediyorken ya da zulüm altındayken, dertlerini unuttuk diye, Allah da mı unutuyor! Gerçekten böyle mi kandırıyoruz kendimizi. Çok mu zor gerçekten nefislerimize kapılmamak. Birbirimizle kardeş olmak çok mu zor. Üç öğün birinden vazgeçip, başkasına yollamak, ya da alacağımız yılda on kıyafetin ikisinden üçünden vazgeçmek ve paylaşmak. Ben hep şunu düşünmüşümdür. Eğer bir şey alacaksak kendimize şöyle bir kural koysak acaba artık alışveriş yapar mıydık, diye. O düşünce şuydu:

Bir mağazaya gittiğimizde alacağımız kıyafetin aynısından iki tane almak ve birini bir fakire vermek, ya da gereksiz olduğu halde yediğimiz her yiyecekten başkasına da ısmarlasak, ya da o oranda parayı sadaka olarak çıkarsak. Bunu alışkanlık haline getirsek, sizce de hem israftan kurtulmuş, hem de kardeşlerimizin dolaylı yoldan da bizim olan imtihanlarımızı daha güzel şekilde geçirmiş olmaz mıyız? Toplamanın, harcamanın bir sonu yoktur. Ya da yemek yemenin de öyle. Nefse dur demezsek yedikçe yemiyor mu, Aldıkça almıyor mu?

Hatta bazen şöyle bir düşünürsek; tokken yemek yerken, ya da ihtiyacımız yokken alışveriş yaparken kendimizi bulduğumuzu görüyoruz, değil mi? İşte bunlar hep nefsin doymak bilmez isteklerine HAYIR! Dur diyemediğimizden. Ama dediğim gibi her gereksiz olduğunda aldığımız kadar sadakamızı çıkarsaydık, belki de bu israfta kaybolmayacaktık. Ve Allah da bizden razı olacaktı.

Duyarsız bir toplum olma yolunda gidiyoruz. Evet, kıyamet alametleri bunlar, çok yakın belki de kıyamet ama bunlar bahane değil. Çünkü kıyamet, zaman mefhumu sandığımız gibi saatlere bağlı değildir. Bizler ne kadar çok yoldan çıkarsak, kıyamet o kadar yakın olacaktır. Bizler ne kadar doğru yolda durur, Hak için mücadele edip, nefsimizi kötü ve aşırılığından korursak da kıyamet o denli uzaklaşacaktır.

Kıyametin yaklaşmasının bir sebebi olarak görmeliyiz, bu vurdumduymaz, bencil, nefsine kapılmış halimizi. Ve kıyametin o acı halini anıp, öleceğini hatırlatmalıyız kendimize. Dur nefsim artık, ben yemeyeceğim, ben almayacağım kardeşimin payını demeliyiz. Bana geldi bu nimet diye,Hak sahibi kendimim sanma, Allah bana bunu diğer kullarına ulaştırmak için verdi nefsim, demeliyiz. Ve Şükrümüzü lafla değil, gerçekten yapmamız gerektiği gibi göstermeliyiz.

Yazar: Derya TURKAY

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar