Özlem İçeren Şiirler
Sadece Seni Bekliyorum
Özlemek, iki eli kanda bir yürek kadar çaresizce
Kavuşmanın özlemini
Her gece bağrında hissettikçe
Daha bir sancılı oluyor, o yardan bir haber gelmeyince
Ayazını hisseder yüreğim, kışın soğuğunu
Üşütür, hastalanırım sensizliğin girdabında
…
Güneşte çıkmaz ki artık gökyüzüne
Bulutlara küsmüş, kavgası da bitmez içlerinde
İyice üşüyorum,
Gündüzlerim gecelerimden daha bir karanlık ise
Alev almış kar taneleri, yakıyor soğuğuyla
Sen yokken sanki her yer buz küre
Ne olur dön, ısıt bu yüreği bir kere
************
Zaman alev alsa bir saman koru misali
Sensiz geçen dakikalar bitiverse
Bir çırpıda ulaşsa yüreğim ellerine
Kelebekler gibi özgürce…
…
Saat bilmem kaçı kaç geçse de
Hızlansın artık zaman
Yeter ki çabucak kavuşsun senli saatlere
Özleminin sancısı var yüreğimde
Hasretin yaşlandırıyor her dakikası, yıllara bedelce
…
Bekliyorum öyle,
Elimde yokken bir iksirimde
Tek güç kaynağım içimdeki Sevgide
Yaşatıyorsa halen beni kalbim, Sana kavuşma umudundandır
Kalmasaydı bir zerre umut içimde, vuslatının son bulacağına
Bir daha atmazdı,
Ne de bir tek kelime konuşmazdı da…
Sus pus olan dilimle, özleminde kaybolurdu
Aklımın hali zaten içler acısı…
Sensizlikte, yaşamak mümkün mü diye
Sorar durur kendi Kendine…
…
Bu kadar çaresizlik fazla geldi geceye
Sen de seviyorsan eğer,
Çık gel içerime…
Bitsin bu karamsar fırtınalar denizlerde
Çırpınmaya takat bulamıyorum sensizlikte
Gel artık,
Gel…
Yanımdaki büyük boşluk dolmuyor kimseyle
Sadece Seni bekliyorum,
Herkesi terk etmiş bedenimle…
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol Behramoğlu – Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var