Rüya Görmenin Hayatımıza Etkileri
Rüya 3’e ayrılmaktadır. Bunların bir kısmı ilahi rüyalar, bir kısmı şeytani diğer kısmı da bilinç altı rüyalardır. Bu üç rüya türünün sebepleri ve hayatımız da bazı rolleri vardır. Rüyalarımızın büyük çoğunluğu bilinçaltı rüyalarından oluşmaktadır. Daha sonra ki çoğunluk ise şeytani rüyalara aittir. Ve bunların en azı, hatta oldukça nadir görülen kısmı da İlahi rüyalardır. Rüyalar kişiden kişiye göre değişiklik göstermekle beraber, türleri de kişiden kişiye göre değişebilmektedir. Mesela manevi açıdan güçlü ve boş şeylerle uğraşmayan biri ilahi rüyaları daha çok görürken diğerlerini az görmektedir. Ve yine aşırı derecede korkuları olan, boş ve zararlı şeylerle uğraşan, insanlarla ve hayatla mücadelesi yetersiz olanlar ise diğer rüya türlerini sık görmektedir. Yine hayat tarzıyla beraber uyuma süresi, zeka kapasitesi, zeka türü ve yaşta rüya konusunda birer değişkenlik sebebidir.
Rüyaların özelliklerini inceleyecek olursak;
1. İlahi Rüyalar: Temeli ilahi yani Rahmaniyet olan rüyalardır. Bu rüyalar bizlere bir şeyler anlatmak ve bizleri doğrulara sevk etmek amacıyla Allah tarafından gösterilen, bizlere Rahmet kapılarını açan rüya çeşitleridir. Bu rüyalar ya bizlerin yaptığı hataların düzeltilmesi için yapılan uyarılar, yahut önümüze gelecek olan tehlikelere karşı tedbire davet yahutta müjde içeren rüyalar olmaktadır.
İlahi rüyalar, rüyaların en berrak olanlarıdır. Bu rüyalar genel olarak, karmaşa vermemekte, boğuculuk ya da kötü bir his sunmamaktadır. İlahi rüyalar genel olarak aydınlık olmakta ve rüyada güneş ışığı yer almaktadır. Bir bütünlük ve mana içermektedir. Ve bu rüyalar genel olarak sabah ezanından sonra görülmektedir.
2. Şeytani Rüyalar: Şeytani rüyalar adından da anlaşılacağa üzere şeytanın bizlere getirdiği vesvese ve korku hisleriyle bizlere olumsuz düşünceler aşılanmaktadır. Şeytani rüyaların görülme sebebi daha çok boş işlerle uğraşma, yanlış şeylere bulaşma ve duasız zaman geçirmek, ibadetlerden uzaklaşmak yüzünden olmaktadır. Yine temizliğe dikkat etmemek, mikroplara kapı açan maddi ve manevi sıkıntılara sebep olan ortamlara, görüntülere maruz kalmak ile bu rüyalar görülmektedir. Şeytani rüyaların çoğu karanlık olmaktadır. Güneş ışığı bu rüyalarda neredeyse hiç görülmemekte onun yerine ya karartı yahut da lamba gibi yapay ışıkların var olmasıdır. Uyandığımız zaman bizlere kalp sıkıntısı ve korku, huzursuzluk duyguları vermektedir. Ve oldukça karmaşıktır. Bu rüyaların faydası olmamakla beraber çok fazla artması halinde kişinin hayatını bulandırdığı, algısının gerçeklikten uzaklaşabileceği ve bazı sıkıntıları kendi kendine çıkarabileceğinden zararları da mevcuttur. Rüya türleri arasında en olumsuz rüya çeşidi budur. Bu tarz rüyalar görüldüğü takdir de kişi manevi açıdan kendisini doyuma götüecek, dua ibadet yapmasıı faydalı olacaktır. Dua ruhun güçlendiricisi olduğu için ve rüyalarımızın da ruhlarımızla direk bağlantılı olması sebebiyle faydası görülmektedir. Bu rüya tarzını gördüğümüz takdir de Peygamber efendimizin bu konuda önerisi yapılabilir. Peygamberimiz şeytani rüyalar görünce bu rüyadan Allah’a sığının, ve solunuza üç defa üfürün ve hangi yönde uyuyorsanız, diğer yöne dönüp uyuyun diye tavsiyede bulunmuştur. Bunun bilimsel açıdan kan dolaşımı ile ilgili bir faydası ve manevi açıdan da daha Yüce ve güçlü bir makama sıkıntının arz edilmesi olarak faydaları bulunmaktadır.
3. Bilinçaltı Rüyaları: Bu rüya türünü isminde anlaşılcağı üzere bilinç altında birktirdiğimiz düşünce, duygularımızın yansıtıldığı rüyalardır. Bu rüyaların bir kısmı şeytani rüyalarda olduğu gibi korku, kaygı ve olumsuz düşüncelerle oluşurken, diğer bir kısmı da haz duygusuna hitap etmektedir.
Bilinç bizlerin yaşamının uyanık ve farkında olduğumuz kısmıyken, bilinçaltı bizlerin büyük oranda farkına varmadığı, kabullenmek istemediği ve bastırmaya çalıştığımız duygularla doludur. Bu rüyalar bizlerin karakteri, korkuları, arzuları hakkında birer ipucu niteliği taşımaktadır. Ve yine bu rüya türleri gerçek hayatımızda doyuramadığımız ihtiyaçların bir teselli mekanıdır. Kişi aç olarak uyursa, rüyasında yemek yiyebilir. Yahut cinsel dürtüler hissederse bunu ya direk olduğu gibi yaşamla doyurmaya çalışmakta ya da, bilinçaltı rüyalarında en çok kullanılan sembolikleştirme ile bu ihtiyaçların oluşturduğu huzursuzlukları bastırmaktadır. Yahut da gerçek hayatta aşırı derece de kötü gördüğü bir durum ve görüşün başına gelme ihtimalinden korktuğunu yine bu rüyalar aracılığıyla anlayabilmektedir.
Sembolikleştirilmiş rüyalarda kişi sabah kalktığında değişik bir rüya gördüğünü düşünebilir. Bazen rüyasında olmadık bir ortamda biriyle dans edbilmekte, bazen hastalanmakta, bazen tiksindirici şeyler veya saçma diyecek şekilde rol değişimlerinde görmektedir. Bu rüyaların hepsinin birer karşılığı olmakla beraber herkeste manası kısmen değişim gösterebilmektedir.
Korku ve kaygılarımızın yansıtılıdığı ve ihtiyaçlarımızın doyurulduğu bu rüyalar bizlere aslında bazı faydaları vardır. Kişi gerçek hayatında doyuramadığı saygı ihtiyacını, ya da kavuşamadığı hayallerine rüya yoluyla ulaşması kişinin, gerçek hayatındaki huzursuzluğu da bir nebze azaltmaktadır. Ve yine rüyada korktuğumuz bazı şeylerin aslında gerçek hayatta da bizleri korkutan ama bizlerin kabul etmediği konular olduğunu anlatmaktadır. Bizler rüyalar aracılığıyla o korkularımızı aşmaya çalışıyor ve farkına varıyoruz. Bu gibi açılardan bilinçaltı rüyaları da dolaylı olarak faydalı rüyalar olarak görebiliriz.
***Yazımızı Rüyalar hakkında bazı düşünür ve psikologların sözleriyle sonlandıralım***
Bir rüya bir isteğin gizlice gerçekleşmesidir. Sigmund Freud
Rüyalar, her gece sessizce ve güvenli bir şekilde hayatımızın deli yönlerini açığa çıkarmamızı sağlayan öğelerdir. William Dement
Düşler ücretsiz tedavi merkezleridir, ancak onlardan sadece geceleri randevu alabilirsiniz. Gri Livingston
Rüyalar, yorumlanması zihnin bilinçdışı faaliyetlerinin zihinde yorumlandığı kraliyetsel bir yoldur. Sigmund Freud
Herkes kendini yansıttığı, gizli yönlerini açığa çıkardığı rüyalara sığınabilir. E.M. Cioran
Yorumlanır olmayan bir rüya okunmamış bir mektup gibidir. Talmud
Rüyalar bizim ruhumuzda olan gizli olaylar baktığımız birer mikroskopturlar. Paracelsus
Düşler kaçınılmaz gerçekleri, felsefi bildirileri, yanılsamaları, vahşi fantezileri, anıları, planları, öngörüleri, irrasyonel deneyimleri, hatta telepatik vizyonları içerebilirler. Carl Jung
Yazılana bi eklemede benden.Rüya sahibine verilmiş sırdır.Bu yüzden ulu orta anlatılmamalıdır.kem göçlere dikkat 😉
emeğine sağlık..