Şairin Şiiri
Şairin Kırık Kalemi
Şairin kırık kalemi düşmüştü yerlere, arıyor ama bulamıyordu
Neden kayıplara karışmıştı halbuki dün ne güzel de yazıyordu
Bugün kaybolan bir kalemle duygularıda kırılmıştı
Belki de kaybolan da, kırılan da bir kalem değildi sadece
…
Bir kalp kırılmıştı, bir ruh için için yanıyordu
Ağlamamak için aylardır çok direniyordu
Bugün ne olmuştu da, bir kırık kalemle bu hali almıştı
…
Sanki kaybolan bir kalem değildi
Kendini kaybetmişti, hıçkırıklar arasında…
Seviyordu, çok seviyordu
İtiraf dahi edemeden duygularını
Uzun uzun bakamamışken gözlerine
Veda etmişti kalbinin baharına
….
Belki de bir ömür beklediği hayali
Gözlerinin önünde kaybolup gidiyordu
…
Gitme, Gitme kal diyemiyordu
İçindeki bağırtıları, isyanları duyuramıyordu
Ama yanıyordu, içten içe çok yanıyordu
Nasıl sevebilmişti bu kadar, kendi de bilmiyordu
Hep korkup kaçtığı bu duyguların esiri olmuştu
Çok seviyordu, çok ama çok seviyordu…
…
Halbuki aşka dahi inanmadığını söylüyordu
Karmaşık duygularla işim yok diye, her yerde anlatıyordu
Şimdi, O’na ne olmuştu…
Ne olmuştu da böyle kalbi, Aşığım… Aşığım… diye haykırıyordu
…
Büyük sözlerinin kurbanı olarak seçilmişti hayat tarafından
Dün ısrarla reddettiği duyguları,
Bugün birer birer yutkunuyordu
Yanıyordu, için için yanıyordu
Yılların susuzluğu bir türlü dinmiyordu
Tam vardım derken hayallerine
Yendim artık korkularımı diye haykırırken
Sevgilisi, bırakmıştı ellerini…
Bırakma diyordu ; kalbiyle, aklıyla ve ruhuyla…
Bir tek diliyle söyleyememişti
Gitme, gitme kal diyememişti
Ardından bir yakarış, bir duayla seslenmişti
Seni çok seviyorum, Gitme, Gitme beni bırakma, demişti
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Sen say ki
Ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri, koynuma almadım ihaneti
Ve say ki
Bütün şiirler gözlerini
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi
Hele nihavent
Hele buselik hiç geçmedi fikrimden
Ve hiç gitmedi
Bir toprak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki
Yerin dibine geçti
Geçmeyesi sevdam.
Ve ben seni sevdiğim zaman
Bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç…
Bir Adın Kalmalı Geriye Ahmet Hamdi Tanpınar – İbrahim Sadri