Vurdumduymaz Olmanın İslam’daki Durumu
Bize Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın mı?
Evrende var olan yasalardan biri de insanlığın fıtratıdır. İnsan hangi inanca sahip olursa olsun, eğer temiz bir kalp ve doğru bir akla sahipse hep aynı noktaya varır. Bugün bu ortak fıtri duygudan iyiliği yaymak, kötülükten uzaklaştırmak hususunun önemini ele alacağız.
Batı dünyasından bazı sözleri örnek verelim
“ Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir. “ Albert Einstein
Beni korkutan kötülerin baskısı değil iyilerin kayıtsızlığı. – Martin Luther King
Kendinden başkasını düşünmemek, insan ırkının en büyük lanetidir. W. E. Gladstone
Hiç kimse faydalı olmamak, tam manasıyla kıymetsiz olmak demektir. Descartes
Sevgi; insanı birliğe, bencillik de yalnızlığa götürür. Friedrich Schiller
Biz insana, kendi iyiliğine çalıştığı için değil, komşusunun iyiliğine çalışmadığı için bencil deriz. Rıchard Whately
Belki de binlerce insanın aynı sonuca vardığı bir düşüncenin sadece birkaç örneği bu sözler. İnsanlar, başkalarını düşünmeden, sadece kendini ön plana alarak yaşaması fıtrata aykırı bir haldir. Ve bu kişinin faydasız, aynı zamanda vurdumduymazlığı ve bencilliği yüzünden de dolaylı ya da direk zarar veren bir canlı halini almasına sebeptir. Şu algıyla yaşanması özellikle de bir inanca sahip bireylerden beklenmemesi gereken hallerdir.

Vurdum Duymazlık
Batı dünyasından sonra bizim asıl içinde olduğumuz İslami görüşe gelirsek,
Bencillik ve vurdumduymazlık bizlere tahmin ettiğimizden daha fazla zarar verir. Hem dünya hem ahiret açısından bizlerin kaybetmesine sebebiyet veriyor. Ne demek istediğimi aşağıdaki kıssa da ve diğer hadis ve ayetlerde daha iyi anlayacaksınız…
*** Yuşa AleyhiSelam zamanında, Allah’u Teâlâ bir kavmi helak etti. O kavmin içerisinde kırk bin salih Müslüman, altmış bin de âsi, günahkâr insan vardı. Melekler, (Ya Rabbi, âsileri helak edelim, ama abidleri ne yapalım?) diye sordular. Allah’u Teâlâ, (Onları da beraber helak edin) buyurdu. Melekler, merak edip hikmetini sordular.
Allah’u Teâlâ, (Bunlar, benim kötü dediklerime kötü demediler. Kötülerle yiyip içtiler ve dost oldular. Onlara emr-i maruf yapmadılar. Onlar ateşe giderken, kurtarmaya çalışmadılar, dinimi tebliğ etmediler. Yüzlerini bile ekşitmediler. O halde, hepsini helak edin) buyurdu.
*** (Allahü teâlâ, bir meleğe, bir beldeyi yıkmasını emreder. O melek, bu beldede hiç günah işlemeyen bir zatın da olduğunu bildirince, Cenab-ı Hak, “Belde halkıyla onu da alt üst et! Çünkü o zat, günah işleyenlere yüzünü ekşitmedi” buyurdu.) [Beyhekî]
Kötülükten Men Etmekle ilgili Ayetler
Ve iz kâlet ummetun minhum lime teizûne kavmenillâhu muhlikuhum ev muazzibuhum azâben şedîdâ(şedîden), kâlû ma’zireten ilâ rabbikum ve leallehum yettekûn(yettekûne). Fe lemmâ nesû mâ zukkirû bihî enceynellezîne yenhevne anis sûi ve ahaznellezîne zalemû bi azâbin beîsin bi mâ kânû yefsukûn(yefsukûne).
Hani onlardan bir topluluk demişti ki: “Siz, Allah’ın helâk edeceği veya şiddetli bir azaba uğratacağı bir kavme ne diye (boş yere) öğüt veriyorsunuz?” Onlar da, “Rabbinize bir mazeret beyan etmek için, bir de belki Allah’a karşı gelmekten sakınırlar diye (öğüt veriyoruz)” demişlerdi. Onlar kendilerine hatırlatılanı unutunca, biz de kötülükten alıkoymaya çalışanları kurtardık. Zulmedenleri yoldan çıkmaları sebebiyle, şiddetli bir azapla yakaladık. Araf/164-165
Bari din adamları ve âlimleri onları yalan söylemekten ve haram yemekten menetselerdi. Bu yaptıkları ne kötüdür! maide/63
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. 3/104

Zalimi Seyrederek Desteklemek
Haramdan Sakındırmak İle İlgili Hadisler
*** (Günahkâr bir toplumdaki iyi kimseler, kötülükleri düzeltmeye güçleri yettiği hâlde, düzeltmezlerse, Allah’u Teâlâ, ölümlerinden önce onların hepsine şiddetli azap eder.) [Ebu Davud]
*** (Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda gazaya verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Gazanın sevabı da, Emr-i maruf ve nehy-i anilmünker sevabı yanında, denize göre bir damla su gibidir.) [Deylemî]
*** Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder kötülüğe engel olursunuz, ya da Allah, yakında umumi bir bela verir. O zaman dua edersiniz, fakat duanız kabul olmaz.” Tirmizi, Fiten, 9
*** “Kim bir kötülük görürse eliyle, buna gücü yetmezse diliyle onu önlesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle kötülüğe öfke duysun; bu ise imanın en zayıf derecesidir” (Müslim, iman, 78)
Görüldüğü üzere, Allah’u Teâlâ iman ehli olup, ibadetlerle isterse ömrünü geçirmiş olan kişilerden bile olsak, vurdumduymaz, bencil olduğumuz sürece bizlerden razı olmayacaktır. Çünkü Allah’u Teâlâ zaten bizden o içimizdeki nefsten, eneden kurtulmamızı istiyor. İmanın Hakikati ancak bu şekilde yaşanır. Bizler aynı dünyayı paylaştığımız canlılara karşı duyarsızsak, onların hem dünyalarını hem ahiretlerini düşünmüyorsak, istediğimiz kadar aç kalalım, her gün secdelere kapanalım, o nefsimiz ölmez. Ben, bir tek ben cennete gideyim, ya da ben ve sadece sevdiğim bir kaç kişi gitsin diyenlerde Allah bir hayır görmemiştir. Bu yüzden şeytanın aldatmalarına karşı uyanık olmalıyız…
Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Nedir?
Emri Bil Maruftan bilerek vazgeçmek Müslümanın Helakine Sebep olur….
Kuran’da Hakiki Müslümanlar Nasıl Tarif Ediliyor?