Yardımlaşmanın Önemi Nedir

Yardımlaşmanın Önemi Nedir post thumbnail image

Yardımlaşmanın Önemi Nedir

İslam dini birçok güzel hasleti içinde barındırır, bunlardan biri de yardımlaşmadır. Yardımlaşma bütün insanların yapabileceği bir davranış şeklidir. Yardım etmek bir ihtiyaç sahibine, ihtiyacı olduğu konuda destek vermekken, yardımlaşma ayrıca karşılıklı bir diyaloğu içerir.

Bir zengin bir fakire, sağlıklı bir insan hasta birine yardım edebileceği gibi, fakir bir insanda zengin bir insanın yapacağı işte ona elinden gelen yardımı sunması ve yahut fikir vermesi dahi yardımlaşmadır. Yardımlaşma bir nevi dostluk bağıdır.

Dinimizde yardımlaşmanın önemi, birçok ayette geçer. Sadaka verilmesi, zekât verilmesi dinin temel beş şartı arasına girmiştir. Bu açıdan bakınca dahi, İslam dininde ne denli önemsendiğini görebiliriz. Yine bir ayeti örnek vermek gerekirse, Bakara 219 da şöyle geçmektedir: Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: “İhtiyaçtan artakalanı.” Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz.

 Allah bu yardımlaşmanın boyutunu, infak ayetinde ihtiyaçtan artakalanı diye çok geniş bir kapı açar. Bu defa aklımıza şöyle bir soru gelir, ihtiyaçtan artakalan nedir?

İşte bu konuda aklıma şu hadis gelir. Peygamber efendimiz; Âdemoğlunun oturacak bir evi, giyecek elbisesi, yiyecek ek­meği, içecek meşrubatından başka arta kalan bir servet, ancak bunlara sahip olmayanların hakkıdır.”buyurur. İşte bunlar bizlerin temel ihtiyaçlarıdır. Ve eğer yakınımızda, çevremizde birileri bu ihtiyaçlarına sahip değilse ve bizlerin ise bundan fazla malı varsa, bizler o zaman üzerimize düşeni hakkıyla yapmamış oluruz.

İşte böyle bütün detaylarına kadar her basamağında Rahmet olan bir dinde, yardımlaşmanın da korunması adına Allah u Teâlâ birçok ayetinde bu konuyu Müslümanlığın hasleti olarak bizlere sunmuştur.

 Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Bakara/3

 Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever. Bakara/195

 Ey iman edenler, hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Bakara/254

İnfak ayetlerine göz attığımızda karşımıza bazı uyarılar çıkar. Bunlardan biri elimizdeki malımızın kötü ve yüzüne bakılmayacak olanı vermemek gerektiği (Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır. Bakara/267)

ve yine birine yardım ediyorsak bunu başına kalkmamamız gerektiğinden bahseder ki, bu konuda Nasreddin Hoca’nın fıkrasını çoğumuz biliriz.

Yardımlaşmanın Önemi Nedir

***Şiddetli bir yağmurun yağdığı gün yoldan bir komşusu ona şemsiyesini uzatır ve ıslanmadan eve gitmesini söyler. Lakin Hocayı her gördüğünde ‘ya hocam o gün şemsiyeyi sana vermeseydim, nasıl ıslanırdın’ diye sürekli başına kalkar. Nasreddin Hoca da altında kalacak değil ya, gider bir havuza elbiseleriyle atlar ve “en fazla böyle olacaktım” *** der ve sitemini belli eder. Bu yüzden birine yardım edince bu şekilde rahatsız edici ve hatta küçük düşürücü bir tavırdan sakınmalıyız.

Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. Bakara/262

 Ey iman edenler!

Allah’a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağanak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler. Allah, kâfirler topluluğuna hidayet vermez. Bakara/264

 Özüne bakacak olursak, yardımlaşmak toplumun temelini oluşturur. Ve tabi dinimizin de en güzel yansıması hatta temel kaynaklarındandır. Eğer hepimiz tek tek imtihan edilmemiz gerekseydi, Allah hepimize ayrı ayrı dünyalar yaratır ve burada yaşayın, derdi. Muhakkak ki bu sonsuz evrende, sonsuz güç sahibi Allah’ın buna gücü yeterdi. Ama Allah bizleri onca galaksiye onca gezegene rağmen tek bir dünyada yaşamamızı uygun gördü. İşte her şeyde olduğu gibi bu Hükmünde de hayır ve anlamamız gereken hakikatler vardır.

Allah u Teâlâ bizlerin bir arada ve kardeşçe yaşayabilmemizi istedi. Yardımlaşmamızı ve aramızdaki sevgi bağını güçlendirmemizi istedi. Bizlerde eğer ki iman ediyorsak, eğer ki insan olarak yaratılmanın değerinin farkındaysak bu konuya çok önem verir ve titizlikle uygularız. Yardımlaşmanın faydaları hem bu dünyada karşımıza çıkacaktır, hem de ebedi yurdumuzda Allah’ın yine ayetlerle müjdelediği o cennet nimetlerine ulaştıracaktır. Bunun da ötesinde Allah’ın Senden razıyım kulum, dediğini işiteceğiz.

Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah’tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. Tegabün/16

 Allah’a ve Resûlü’ne iman edin. “Sizi kendilerinde halifeler kılıp harcama yetkisi verdiği’ şeylerden infak edin. Artık sizden kim iman edip infak ederse, onlara büyük bir ecir vardır.Hadid/7

 Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah’ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır.Tevbe/121

 Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. Ra’d/22

Yazar: imtihan

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar